Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 13’üncü Boğaziçi Zirvesi’nin ‘Atatürk ve Dünya’ başlıklı paneli UİP Onur Kurulu Üyesi Prof Dr. İlter Turan’ın moderatörlüğünde Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Taşansu Türker, Türkolog Dr. Edit Tasnadi ve ABD California San Diego Üniversitesi Tarih Departmanı’ndan Prof. Dr. Michael Provence’nin katılımıyla gerçekleşti.
Türkiye’de muhafazakar çevrelerin Atatürk eleştirilerini “laiklik” eleştirisiyle başlattığına değinen Ortaylı, “Laiklik sekülerleşme ile ilgili değildir ve ‘sekülerleşme’ kavramı laikliği tanımlamak için yeterli değildir. Biz, her zaman bunu kullanırken Fransız Devrimi’ne atıfta bulunuyoruz, Fransızcadaki ve Fransız Devrimi’nden gelen anlamını kastediyoruz. Bazı kesimler Türkiye’deki laikliği eleştirmek için referans olmaksızın Stalin’in ataizmini öne çıkarıyorlar ve genç nesillere hikayeler anlatıyorlar. Bu, komik oluyor.” şeklinde konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün geniş ölçekte ismi zikredilen ve bilinen bir isim olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Atatürk Türk dünyasının reformcusu olarak adlandırılıyor. Eğer İran’daki kadınlar halen Atatürk’ün ismini söylüyorsa, bu bir hakikattır. Biz çok derin köklere sahip bir ülkeyiz. Hiç bir şekilde sömürge mirasımız yok. Yurtdışında Türkiye’yi sadece sömürgeye uğramış modelinde incelerler, bu tür başlıklar vardır.” diye konuştu.
Ortaylı, ABD ve Almanya’daki bazı akademik çevrelerde Atatürk’ün “diktatör” olarak nitelendirildiğini aktararak, “Bunlar çok ucuz yönlendirmeler.” dedi.
‘Atatürk ve Dünya’ başlıklı panelini yöneten UİP Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlter Turan da Kurtuluş Savaşı’nın çok uluslu imparatorlukların çökmesinin sonucunda bir ulus devlet kurularak dünya sahnesinde önemli bir yere ulaşmanın anahtarını verdiğini belirtti. Bu dönüşümü Atatürk’ün sağladığını ifade eden Turan, “Atatürk toplumun büyük acılarını bir yana bıraktırarak ve bu büyük dönüşümü sağlayarak geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan önderimizdir. Türkiye halen bugün Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlamak üzereyse, bunu atılan sağlam temellere borçlu olduğumuzu hiçbir zaman unutmamamız lazım.” dedi.
Yeşil sahada Trabzonspor, halı sahada ‘dostluk’ kazandı