Belçika’da haftada 4 günlük mesai düzenine geçilmesi çalışma günlerine ilişkin dünya çapında gerçekleştirilen tartışmaları yeniden hatırlattı. İspanya, İzlanda, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler bu konuyu gündeme alırken deneylerin verimliliği azaltmadığı anlaşılırsa bu çalışma düzeni dünyada kalıcılaşabilir. Aynı maaşla haftada 4 gün çalışmak mümkün olacak mı?
Dünya üzerinde pek çok ülke 4 günlük düzene geçmek için denemelere başlarken bu modelin çalışanların iş yaşam dengesine katkısının ne olacağı ve verimliliği azaltıp azaltmayacağı hesaplanıyor.
Stratejik yönetim danışmanı Canan Duman, “Modası geçmiş, verimsiz ve etkisiz iş modelleri sorgulanıyor. Uzun çalışma saatleri yerine verimliliği artırmaya odaklanmak gerekiyor” görüşünde.
Belçika hükümeti geçtiğimiz hafta çalışma yasasında yaptığı değişiklik taslağıyla çalışanların günlük 9,5 saat mesai yapmaları durumunda haftada 4 gün çalışabilmesinin önünü açtı. Ülkede haftalık çalışma saati 38 saat olarak belirlenirken, bu süre 4 günde tamamlanabilecek. Karar geçtiğimiz salı günü hükümet koalisyonu içinde kararlaştırılan ekonomik reform paketi kapsamında yasalaştı.
Ülkede aynı zamanda çalışanlara mesai saatleri dışında işle ilgili mesaj ve e-postalara cevap vermeme hakkı da tanındı.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, pandemi ile geçen zorlu yıldan sonra işgücü piyasasında büyük değişimler olduğunu belirterek Belçika’nın bu yeni kararlarla iyi bir ekonominin ölçütü haline geleceğini savundu.
Belçika hükümetinin son teklifi ise çalışma saatleri tartışmasını gündeme getirdi. Çalışanın doğru iş-yaşam dengesini kurması ve karbon ayak izinin azaltılması gibi pek çok avantajı bulunan sistemin pek çok sektörde verimliliği de artırdığı düşünülüyor.
Haftada 5 gün mesai uygulamasını düşürmek isteyen tek ülke Belçika değil. Mesai günlerini kısaltmayı hedefleyen ülkeler arasında İzlanda, İskoçya, İspanya ve Japonya ve Birleşik Arap Emirlikleri de bulunuyor.
İspanya geçtiğimiz martta dört günlük çalışma modelini deneyeceğini duyurmuştu. İzlanda’da ise 2015-2019 arasında büyük bir pilot uygulama gerçekleşti ve bu denemeler olumlu sonuç verdi. Benzer şekilde Japonya da aynı uygulamayı deneyeceğini duyurdu. Birleşik Arap Emirlikleri yönetimi ise 1 Ocak 2022’den itibaren haftada 4,5 günlük çalışma düzenine geçti.
Geçtiğimiz Temmuz ayında İzlanda’da bazı düşünce kuruluşları çalışan nüfusun yüzde birinden fazlasının katıldığı bir deney düzenleyerek ücrette herhangi bir azalma olmadan haftalık çalışma saatlerini 35-36 saate indirmişti. Kuruluşlar deneyin başarıya ulaştığını açıklamıştı.
Deneyde 2 bin 500 çalışanın çalışma saati 35’e indirildi. Deney sonucunda araştırmacılar, maaş kesintisi olmadan dört günlük bir çalışma haftasının çalışanların refahını ve üretkenliğini iyileştirdiğini belirledi. Araştırma sonucunda çalışan verimliliğinin düşmediği, kimi yerlerde verimlilik oranının aynı kaldığı veya arttığı saptandı.
Birleşik Arap Emirlikleri bu yılın başında 4,5 günlük çalışma düzenine geçti. Ülkede pazartesi gününden perşembe gününe kadar mesailerin 07.30-15.30 arasında yapılacağı kaydedildi.
Cuma günleri mesainin 4,5 saat süreceği ve mesainin 07.30’da başlayarak 12.00’de sona ereceği kaydedildi.
Güney Avrupa ülkesi, kısaltılmış çalışma haftası için ülke çapında bir deneme yapmayı planladı. Hükümet geçtiğimiz aylarda üç yıllık bir pilot planı onayladı.
İspanya parlamentosunda 4 milletvekili ile temsil edilen sol parti Más País, pandemi başından bu yana bu deney için çağrıda bulunuyordu. Pandemi döneminde gerçekleşen uzaktan çalışma ile iş yerinde esnekliğin mümkün olduğunun görülmesi üzerine bu çağrılar destek buldu.
İspanya’da deneyler olumlu sonuç verirse bir kaç yıl içinde 4 günlük çalışma düzenine geçilebilir.
Geçtiğimiz yıl Japonya hükümeti ülke çapında iş-yaşam dengesini iyileştirmeye dönük bir plan açıkladı. Hükümetin yeni ekonomi politikalarının bir parçası olarak, çalışanlar haftada beş gün yerine dört gün çalışmayı seçebilecek.
Çalışma saatlerinin çok uzun olduğu ülkede, ‘fazla çalışma ölümü’ anlamına gelen ‘karoshi’ epey yaygın. Aşırı çalışma nedeniyle hastalanma ve intihar eğilimin yüksek olması hükümet tarafından gerçekleştirilen bu deneyin önemli nedenlerinden birisi.
iktidardaki İskoç Ulusal Partisi (SNP), geçtiğimiz nisan ayında yayınladığı parti manifestosunda işletmeleri dört günlük bir çalışma haftası denemeleri için destekleme planlarını duyurdu.
Parti küçük çaplı bir deneyin yapılacağını duyurarak maaş kesintisi olmadan daha kısa çalışma saatlerine geçiş yapan işletmeleri desteklemek için fon ayırdı.
Dünya çapında şimdiden bu sisteme geçen irili ufaklı pek çok şirket bulunuyor. Şirketler için 4 günlük çalışma modelinin üretkenliği artırdığı görülürken sağlık gibi kimi sektörlerde veya üretim bandı ile çalışan işletmelerde iş kaybını telafi etmek için ek personele ihtiyaç duydu. Bu da 4 günlük çalışma modelinin maliyetini artırdı.
Ancak bazı şirketler bu maliyet artışını başka tasarruflarla telafi etti. Örneğin Microsoft Japonya’nın yaptığı denemede elektrik maliyetleri yüzde 23 oranında düştü. Ayrıca, çalışanlar daha az ofis malzemesi kullandı. Yazıcı ve fotokopi makinelerinin giderlerinden de tasarruf edildi. Temizlik ve yemek giderleri de önemli tasarruf kalemleri oldu.
Bu konuda pilot deneme yapan bazı ülkelerde hükümetler bu modele geçen şirketlere ödeme yaparak da farkı telafi ediyor.
ABD’de bulunan küçük bir yazılım şirketi olan Wildbit’in CEO’su Natalie Nagele, optimum yoğun bilişsel çalışma süresinin günde dört saatten fazla olmadığını anlatan araştırmaları okuduktan sonra, 2017’de haftada dört gün, 32 saatlik bir çalışma kararı aldı.
Kanadalı video oyun üreticisi Eidos-Montreal isimli şirket de geçtiğimiz aylarda maaşları azaltmadan ‘haftada 4 gün çalışma modeline’ geçtiğini duyurdu. Şirket bu kararı popüler bazı oyunları piyasaya sürme aşamasındayken aldı.
Ayrıca küresel gıda ve temizlik ürünü devi Unilever’in Yeni Zelanda ofisi şu anda bir yıl süren dört günlük bir deneyin ortasında. Bu şubeden gelecek sonuçlar şirketin dünya çapındaki 155 bin çalışanını ilgilendirecek bir sonuca vesile olabilir.
ABD merkezli bir kâr amacı gütmeyen bağış şirketi Kickstarter da 2022’de başlayacak dört günlük bir pilot çalışma haftası duyurdu. Kickstarter CEO’su Aziz Hasan konu ile ilgili, “Kickstarter iş tasarımı şeklimize düşünceli yaklaşıyor. Esnek bir gelecek inşa ederken, dört günlük bir çalışma haftasını test etmeyi bu ruhun ve niyetin bir devamı olarak görüyoruz” dedi.
Yapılan anketler çalışanların da bu konuda istekli olduğunu söylüyor.
ABD’de SimpleTexting isimli bir şirketin 1000 Amerikalı arasında yaptığı ankete göre, ankete katılanların yüzde 95,4’ü dört günlük bir çalışma haftası istediklerini söyledi. Ankete katılanların yüzde 90’ı 5 günlük çalışma haftasının modasının geçtiğini düşünürken ankete katılanların yüzde 97’si 4 günlük bir çalışma sırasında daha üretken olacaklarını açıkladı.
Washington merkezli bir danışmanlık şirketinin raporuna göre Y kuşağı, istihdam seçeneklerini değerlendirirken iş-yaşam dengesini öncelik listelerinde üst sıralara yerleştiriyor.
İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre ise İngiltere’deki işverenlerin yaklaşık yüzde 63’ü, dört günlük bir çalışma haftasının yetenekleri çekmeye ve elde tutmaya yardımcı olabileceğini söyledi.
Üniversitenin işletme bölümünün haftada dört gün çalışma düzenine sahip işletmelerde yaptığı araştırmada, personelin yüzde 78’inin daha mutlu, yüzde 70’inin daha az stresli olduğu belirlenirken yüzde 62’sinin daha az hastalık izni aldığı belirlendi.
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan eğitmen, yazar ve stratejik yönetim danışmanı Canan Duman, dört günlük bir programın tüm endüstriler, işletmeler veya bireyler için çalışacağını söylemenin zor olduğunu, hizmet veya lojistik işlerinde daha az çalışarak verimliliği artırmanın mümkün olmayacağını belirtti.
“Haftada dört günlük mesai düzeni, çalışanların zihinsel sağlığını iyileştirip üretkenliği artıracağı gibi şirketlerin hastalık iznini azaltabilecek. Özellikle iş ve özel hayatın bulanıklaştığı ve ortalama iş gününün gayri resmi olarak uzadığı ‘yeni normal’de, iki günlük bir hafta sonu birçok insanın tamamen şarj olması için yeterli değil. Üç günlük bir hafta sonu ile çalışanların kişisel meselelerine ve randevularına ayıracak daha fazla zamanları olacak.”
Duman son olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Zorluklara rağmen, dört günlük hafta girişimleri yükselişte görünüyor. “Birisi kaç saat çalışıyor?” sorusu “ne kadar değer yaratıyor?”la yer değiştiriyor. Bu uygulamalarla ne kadar süre çalışıldığı değil ne üretildiği, sonuç daha çok önem kazanıyor. Performans zaman değil, çıktı üzerinden ölçülüyor.
Tüm dünyanın haftada dört gün çalışmayı yeniden düşünmesi gerekiyor. Çünkü insanlar çok çalışıyor, yoruluyor ve tükeniyor. Modası geçmiş, verimsiz ve etkisiz iş modelleri sorgulanıyor. Uzun çalışma saatleri yerine verimliliği artırmaya odaklanmak gerekiyor. Bu zaman alacak bir uygulama olsa da imkânsız olmadığı, geleceğin burada olduğu görülüyor.”
Serkan Üstün-Sözcü
DAP’ın halka arzına 1,5 kat talep geldi!