İzmir Körfezi’nin iki yakasındaki Çiğli ve Narlıdere ilçelerini birbirine bağlayacak projeye verilen ÇED olumlu raporunun yürütmesinin durdurulması için bazı sivil toplum örgütlerinin başvurusuyla dava açılmasına ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulunan AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, AK Parti iktidarı olarak İzmir’e 43,1 milyar liralık yatırım yaptıklarını vurguladı.
Bu süreçte başlayan hemen tüm yatırımlara karşı, engellemeci bir tavır izleyen kesimin bulunduğuna dikkati çeken Kaya, davalarla İzmirliye zaman kaybettirildiğini kaydetti.
Dava açan grupların aksine İzmirlilerin, Başbakan Binali Yıldırım’ın başlattığı İzmir Körfez Geçişi Projesi’ne tam destek verdiğini anlatan Kaya, şöyle konuştu:
“Davada ortaya konan sorular, projenin açıklandığı 1,5 yıllık süreç içerisinde cevabını almış sorulardır. ‘Körfezi kirleteceği, doğal ve sulak alana zarar vereceği’, bunların hepsi bilimsel raporlarla çürütülmüştür. Dolayısıyla buna cevap almalarına rağmen hala bu noktada bir dava açılmasını biz iyi niyetli olarak değerlendirmiyoruz. Ciddi bir proje hazırlıyoruz, böyle bir projede bunların göz ardı edilmesini beklemek akıl, mantık kurallarına terstir. Bunlar araştırıldı, incelendi biz zaten buna göre bir proje ortaya koyduk. Ben mahkeme sürecinden de bu noktada netice itibarıyla bir şey çıkacağını sanmıyorum.”
Kaya, ÇED toplantısında tüm paydaşların görüşlerinin alındığını, “kamuoyunun önünde projeyi destekleyeceğini” ifade eden CHP’li belediyelerden dördünün ÇED sürecinde projeye “hayır” dediğini hatırlattı.
“Bu anlayış, İzmir’in ve İzmirlinin iki yakasının bir araya gelmesini engellemektir” diyen Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu projenin 9 Eylül’de temelini atmayı büyük bir istek ve arzuyla bekliyoruz. İzmir’in kaybedecek bir dakikası yok. ‘İnat da bir murattır’ diyoruz. Konak Tünelleri projesinde de gördük. Dava sürecini olabildiğince uzattılar ama gördük ki ilk kullananlar da kendileri oldu. Bu mega projeyi bitirdiğimizde inanıyorum ki soluğu mahkemede alanlar projeyi ilk kullananlar olacaktır.”
İnciraltı 2. Nesil Toprak Sahipleri Platformu Başkanı Tayfun Karabulut ise Başbakan Binali Yıldırım’ın kente kazandırmak istediği dev projeye ideolojik yaklaşımlarla engel olunmaya çalışıldığını savundu.
Platform olarak bu süreçte sessiz kalmayacaklarına değinen Karabulut, şöyle devam etti:
“İzmirli tüp geçiti bekliyor. Heyecanı sokaklarda da görüyoruz. Platform olarak bu süreci daha aktif bir şekilde anlatacağız. Bastırdığımız 10 binlerce broşür var. İzmir’in kazanacağı bu değeri daha fazla anlatmak için gayret edeceğiz. Bu İzmirli olarak bizim görevimiz. Bastırdığımız 10 binlerce broşür var. İzmirlilere bunu anlatmak istiyoruz.”
İnciraltı’nda 30 yıldır esnaflık yapan Olur Özen, en büyük hayalinin proje tamamlanınca karşı kıyıya geçmek olduğunu, Körfez Geçişi Projesi’nin engellenmesi için açılan davaların kendisini çok üzdüğünü anlattı.
“Hükümetin dik duruşu sayesinde bu proje engellenmeyecektir.” diyen İnciraltı sakini Mustafa Kaygusuz ise bölgeye hiç gelmeyen insanların projelere ilişkin fikir üretmesine tepkili olduklarını dile getirdi.
Başbakan Yıldırım’ın “İzmir’in Marmaray’ı” benzetmesi yaptığı Körfez Geçiş Projesi, körfezin iki yakasında bulunan Narlıdere ve Çiğli ilçelerini denizden birbirine bağlayacak.
Karayolu ve raylı sistem olarak planlanan toplam 12,6 kilometrelik Körfez Geçişi Projesi’nin 6,9 kilometresi deniz geçişi olacak. Deniz geçişinin bin 900 metrelik kesimi batırma tüp tünel, 4 bin 175 metrelik kesimi köprülü geçiş, 880 metrelik kesimi ise ay yıldız şeklinde yapay adadan oluşacak. Proje karayolu ve raylı sistem olarak planlanıyor.
İzmir Körfez Geçişi Projesi çevreye zarar vermeyecek