Rila Dağları’ndan doğan ve Arda ile Tunca nehirlerinin kol olarak katıldığı Meriç Nehri’nin havzasının yüzde 65’i Bulgaristan’da yer alıyor. Havzasındaki kar erimeleri ve sağanakların debisini artırdığı Meriç, eğimli araziden Edirne Ovası’na hızla gelişte zaman zaman yatak kapasitesini aştığı dönemlerde taşkına neden oluyor.
Bulgaristan’ın özelleştirdiği barajların işletmecileri, daha çok enerji üretilmesi için barajları sürekli dolu halde tutuyor. Barajlar, sağanak ve kar erimeleri nehrin debisini artırıyor. Bulgaristan tarafında 15’i ana nehir gövdelerinde 8’i yan kollarda 23 baraj ve 50’ye yakın sulama bendi bulunuyor.
Üzerinde İvaylovgrad, Studen Kladenetz, Kırcaali (Arda Nehri), Ovcarika, Trakietz, Pjasacnik, Antonivonoviç, Topolnitza, Kritchim, Basıl Kolarov, Batak (Meriç Nehri), Malko Sharkovo, Jdepchevo, Dimitrov, Dabova (Tunca Nehri) gibi önemli barajların bulunduğu nehirler, özellikle yağışın yoğun olduğu sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında taşkın olasılığını artırıyor.
Meriç Nehri’nin Türkiye tarafında su taşıma kapasitesi, yatak doluluğuna bağlı olarak değişiyor.
Suyun getirdiği kumun miktarı, taşma seviyesini belirliyor. Örneğin 1984’te debi 2 bin 476 metreküp/saniyede taşkına neden olmuşken, 2005’te bin 190 metreküp/saniyede, 2006’da bin 791 metreküp/saniyede, 2007’de bin 497 metreküp saniyede, 2010’da bin 713 metreküp/saniyede, 2012’de ise bin 398 metreküp/saniyede taşkına neden oldu.
Son yılların en yüksek debisi ise 2015 yılında kaydedildi. O yıl 31 yılın en yüksek debisi olarak ifade edilen 2 bin 149 metreküp/saniyelik debi sonucu taşkın oluştu. Artışa bağlı yaşanan taşkında, Yunanistan ve Karaağaç Mahallesi’ne giden yollar kapandı, askeri araçlarla taşınan vatandaşların şehir merkeziyle bağlantısı kesildi ve acil durumlarda askeri helikopterler devreye girdi.
Tarihte önemli taşkınlar 1571, 1872, 1897, 1929, 1936, 1940, 1947 yıllarında gerçekleşti.
Son 15 yıldır “kritik debi”nin sıkça aşılmasının nedeni olarak, iklimsel değişikliklerin yanı sıra 1994’ten sonra Bulgaristan’ın baraj işletmelerini özelleştirmesi neden olarak gösteriliyor. Özel sektör daha çok elektrik üretmek ve barajda daha çok su tutmak hedefiyle barajları işletiyor.
Durum böyle olunca sağanağın baraj savaklarından nehre karışması sonucu zaman zaman hacmine göre taşkın oluşabiliyor.
Meriç Nehri’nin taşkın sahası ile kent merkezi arasında tampon bölgeyi oluşturan yaklaşık 115 kilometrelik kış seddesi 1966 yılında Devlet Su İşleri’nce (DSİ) yapıldı. DSİ tarafından zaman zaman nehir yatağında kum temizliği sürdürülerek taşıma kapasitesi artırılıyor.
Taşkınları sonra erdirecek proje olması nedeniyle “Meriç’in sigortası” olarak anılan tahliye kanalının ise yüzde 99’luk kısmı tamamlandı. Son taşkına yetişememesine rağmen tahliye kanalının mayıs ayında devreye sokulması sonrası DSİ yetkililerince bir daha Meriç taşkını olmayacağının altı çiziliyor.
Meriç Nehri’nin taşkına neden olması sonrasında yatağını baypas etmesi amacıyla 2015 yılı ağustos ayında Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun talimatıyla başlatılan proje tamamlanmak üzere.
Nehrin Arda Nehri ile birleştiği noktada meydana gelebilecek 2 bin 562 metreküp/saniye debinin bin 789 metreküp/saniyelik kısmının nehrin ana yatağından ve 773 metreküp/saniyelik kısmının da Kanal Edirne’den geçirilmesi hedeflenen projede, taşkının bertaraf edilmesi amaçlanıyor.
Kanal Edirne’nin 7 bin 800 metre uzunluğundaki kanal çalışmasının tamamı kazıldı. Karağaç Mahallesi girişindeki köprünün tamamlanması sonrası 100 metrelik alanın kazılması sonrası kanal Meriç suyuyla buluşacak.
Geçen hafta başında Sarayiçi mevkisinde taşkına neden olan Tunca Nehri’nin taşkını sonrası yer yer Meriç Nehri de taştı.
“Kırmızı alarm” seviyesine kadar çıkan nehirlerin debisinde düşüş devam ediyor.
Nehir taşkını nedeniyle bazı köy yolları ile tarihi köprülerden bir kısmı trafiğe kapalı tutuluyor. Taşkının en net görüldüğü Sarayiçi’nde de pek çok tarihi yapı sular altında kaldı.
AA
Kanal Edirne ile nehir taşkınları son bulacak