Gayrimenkul dendiğinde tüm dünyanın parmakla gösterdiği Londra’yı kara günler bekliyor. Özellikle Körfez Ülkeleri’nden gelen yatırımcıların ilgi gösterdiği ve sorgusuz milyarlarca dolarlık yatırım yaptıkları Londra’ya karşı nasıl bir tutum sergileyecekleri merakla bekleniyor. AB’den çıkma kararının ardından çalkalanırken dünyaca ünlü şirketler de merkezlerini Londra’dan taşıma kararı aldı.
Bu durumun olabileceğini öngören çeşitli raporlar aylar öncesinden yaptıkları açıklamalarla “ticari gayrimenkul ve finans gibi kilit sektörlere akan yatırımda ani bir durmaya yol açabileceğine” de dikkat çekmişlerdi. Yılın ilk üç ayında ticari gayrimenkul işlemlerinin yüzde 40 oranında düşüş gösterdiği ülkede referandumdan sonra bu düşüşün artacağı bekleniyor.
Türkiye krizlere dayanıklı yapısı ve gelişmekte olan gayrimenkul piyasaları ile en büyük rakibinin bu durumundan yararlanabilir ve zamanla Londra’nın tahtına oturabilir. İngiliz ekonomisinin içine düştüğü belirsizlik tüm yatırımcıları negatif etkiler. Buna ek olarak Körfez Ülkeleri de Türkiye’ye daha fazla yatırım yönlendirebilir.
Türkiye, yabancıya satış konusunda çıkardığı mütekabiliyet yasasının eksiklerini tamamlayarak yasal zemini hızla sağlamlaştırmalı ve yabancı yatırımcıya güvence vermeli.
Emlaknews.com.tr
Londra’nın yerini İstanbul almalı