Makro İnşaat ve Akyapı, “Türkiye’nin, Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi” olan Mavera Comfort projesini hayata geçiriyor. Mavera Comfort, sakinlerine, deprem anında ve sonrasında binanın tüm fonksiyonlarında kesinti olmaksızın, güven ve konfor içinde bir yaşam kalitesi sunuyor. İstanbul Başakşehir’de bulunan Mavera Comfort yeni sakinlerini bekliyor.
Mavera Comfort, yıllardır, kapsamlı sosyal tesislerle, huzur veren geniş peyzaj alanlarıyla, açık-kapalı spor ve çocuk oyun alanlarıyla, hayatı kolaylaştıran daire içi fonksiyonel tasarımlarla, yaşayanların kralbet giriş adresi yakından bildiği “Mavera” kalitesini, kesintisiz konfor ve birçok ayrıcalıkla bir araya getiriyor.
Daha önce, şehir hastaneleri, veri merkezleri, köprüler gibi yüksek önem arz eden yapılarda uygulanan Deprem İzolatörleri, şimdi ilk defa nitelikli bir konut projesinde uygulanıyor.Mavera Comfort, yaklaşık 65 bin metrekarelik alan üzerinde, zemin + 9 katlı bloklardan oluşacak. Projede 2+1’den 4,5+1’e kadar farklı tiplerde, toplam 705 konut yer alacak.
“Hayatınızın her anında kesintisiz konfor” ilkesine bağlı kalarak, tüm detayları yerli ve yabancı deprem uzmanları, konusunda uzman mimarlarla tasarlanan, Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi unvanına sahip Mavera Comfort, hayatınızı kolaylaştıracak merkezi süpürge sisteminden, daire içi su sensörlerine, yangın ve hırsız alarm sistemlerinden, elektrikli araç şarj istasyonlarına kadar birçok detay düşünülerek, sağlığınız, çocuklarınız hatta araçlarınız için bile konfor sunacak şekilde projelendirildi. Mavera Comfort, konut sektöründe öncü olmanın verdiği heyecanla 16 Mart saat 14:00 itibariyle ön satışlarına başladı.
Deprem izolatörüne sahip Türkiye’nin ilk nitelikli konut projesine ev sahipliği yapmaktan ve“Gelir Paylaşımı Modeli” ile projede yer almaktan mutlu olduklarını söyleyen Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, daha önce kentsel dönüşüm adına Başakşehir’de birçok örnek projeyi hayata geçirdiklerini, bu projeyi de depreme hazırlık adına, kentsel dönüşüm kadar önemli bir hamle olarak gördüklerini belirtti. Bu anlamda Türkiye için Mavera Comfort’ın diğer Belediyelere de gerek şehircilik, gerekse depreme ön hazırlık anlamında örnek bir model olacağını vurguladı.
Başakşehir ilçesinde bugüne kadar Mavera markasıyla binlerce konut teslim ettiklerini aktaran Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Başakşehir ilçesinde ‘Mavera’ markasının, kalite ve konfor anlamında en çok bilinen marka olmayı başardığını söyledi. Uyan, şimdi de yaşayanların bildiği bu konforu, Mavera Comfort projesi ile daha da ileri taşıdıklarını, ayrıca deprem anında ve hemen sonrasında da konforu kesintisiz ve sürekli kılacak bir hedefle bu projeyi tasarladıklarını belirtti.
Geleneksel yapı sistemlerinin, deprem anında oluşan sarsıntının, yapının tamamında, olduğu gibi hissedilmesine imkân tanıdığına dikkat çeken Uyan, “Bu durum, daire içinde sabitlenmemiş mobilya ve eşyalarda devrilmelere, taşıyıcı olmayan duvarlarda çatlamalara ve en önemlisi, yaşayanların konforunun bozulmasına yol açan psikolojik etkilere neden oluyor. Deprem İzolatörleri ise yapının deprem anında her iki yönde oluşacak hareket isteğine imkân tanımasından dolayı, sarsıntının minimum seviyede hissedilmesini sağlıyor. Bu sayede yapılarda “her alanda kesintisiz konfor” olarak adlandırdığımız, asansörler, elektrik ve mekanik sistemler gibi, binanın tüm fonksiyonlarında süreklilik sağlıyor” dedi. Uyan, kesintisiz konfor ilkesine göre tasarlanan Mavera Comfort’ı, Başakşehir Belediyesi öncülüğünde“Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi” olarak sunmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.
Akyapı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, Deprem İzolatörünün asıl amacının, deprem anında yapıya kontrollü olarak hareket kabiliyeti sağlamak olduğunu ve bunun sonuncunda sarsıntının yapıda minimum seviyede hissedildiğini söyledi. Bu projede artan yapı maliyetlerini, kâr marjlarını minimize ederek karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Asmalı, kendileri için şu aşamada önemli olan konunun, böyle bir birikimi inşaat sektörüne kazandırmak olduğunu, depreme hazırlık aşamasında bu tür projelerin artmasını çok önemli gördüklerini, gerçek kârlarının, böylesine önemli bir konuda sektöre verdikleri katkı olacağını ifade etti. Deprem yalıtımının yapıyı korumaya alan sigorta elemanı olduğunu belirten Asmalı, Mavera Comfort gibi bir projeyi hayata geçirerek, Türkiye’nin konut sektöründeki standartlarını bir üst seviyeye taşıdıklarının altını çizdi.
Özgüven Mimarlık kurucu ortağı Uğur Özer Özgüven, Başakşehir bölgesindeki büyük gelişim potansiyelinden bahsederek Mavera Comfort projesinin sektörde yeni bir kilometre taşı olacağını söyledi. Projelerinin, hemen hepsi birbirinin aynı tercihleri ve olanakları vaadeden konut projelerinden bariz bir şekilde ayrıldığını çizim ve grafiklerle açıklayan Özgüven, “Olimpiyat köyüne sıfır konumu, proje içindeki ticaret birimleri, çalışma alanını dört bir taraftan çevreleyen donatı alanları, metro ve toplu ulaşım hatlarının kesişimindeki konumuyla kullanıcılarının sadece proje özellikleriyle değil; çevresel ihtiyaçlar açısından da benzersiz avantajları olacak” dedi. Geçtiğimiz 8 yılda sadece Başakşehir bölgesinde 50 binin üzerinde konut tasarladıklarını ve halen bu konutlarda yaşamın devam ettiğini belirten Özgüven, bölge halkını ve onların taleplerini çok iyi bildiklerini ve bu tecrübelerini de projeye en iyi şekilde yansıtmaya çalıştıklarını söyledi.
Bu sistemle büyük bir depremden insanların sağ çıkmasının ötesinde, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesinin amaçlandığına dikkat çeken Japon Sismik İzolasyon Derneği (JSSI) Başkanı Profesör Akira Wada, geçmişteki depremler incelendiğinde, binalardaki en büyük hasarlara, depremin ivmesine göre yerinden hareket edemeyen taşıyıcı elemanlardaki çatlakların neden olduğunu belirtti. Wada, “Deprem yalıtımlı binalarda, depremin zeminden bağımsız hareket etme yeteneği sayesinde, bina sadece sağa sola yumuşak bir sallanma etkisinde kalıyor. Tabandan bütüne yayılan yer değiştirme hareketi, binayı ve içerideki fonksiyonları koruyor, işleyişin ve konforun devamlılığını sağlıyor. Deprem sonrasında da insanlar evlerinde güvenle oturabiliyor” dedi. Türkiye gibi bir deprem ülkesi olan Japonya’da Deprem İzolatörlerinin yaygın olarak kullanıldığını belirten Wada, Türkiye’de yapılarda Deprem İzolatörleri kullanımının yaygınlaşması için şahsı ve ülkesi adına gereken desteği vermekten mutluluk duyacaklarını ifade etti.
Deprem izolatörünü, binaları, depremin sarsıcı etkilerinden yalıtan teknoloji olarak tanımlayan, İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Sütcü, deprem yalıtımı teknolojisinin uygulanması için binaların genellikle temel bölgesinde deprem yalıtım birimleri, yani izolatörler kullanıldığı bilgisini verdi. Bu sayede depremin etkisinin, binaya girmediğine dikkat çeken Sütcü, “Deprem izolatörlü binada performans hedefinin ismi kesintisiz kullanımdır. Bu da şu anlama gelir, bina aynen deprem öncesindeymiş gibi, hiç deprem yaşamamış gibi kesintisiz bir şekilde kullanıma izin verir. İçerideki operasyon hiç aksamadan devam edebilir. Bu durumun binanın içinde yaşayan ya da çalışan kişilerin psikolojisinde de önemli etkileri vardır. Deprem izolatörlü binalarda yaşayan ya da çalışan kimseler, depremden hiç korkmadan ve deprem sonrasında da hiçbir olumsuz psikolojik etki altında kalmadan yaşamaya ya da çalışmaya devam edebilirler” şeklinde açıklamada bulundu.
Türk müteahhitlerin bir ayağa Afrika’da