Mevcut siyasi ve ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelere yer verilen YEP’te, kısa vadede fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi, ekonomide dengelenmenin ve bütçe disiplininin sağlanması, orta vadede sürdürülebilir büyüme ve adaletli paylaşıma yönelik ekonomik değişimin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı vurgulandı.
Piyasa ekonomisinin temel prensiplerinden taviz vermeyen, yalın performans göstergeleriyle objektif bir şekilde izlenebilen, gerçekçi, şeffaf ve tutarlı bir politika setinden oluşan programda, Suriye kaynaklı jeopolitik riskler ve artan terör saldırılarının etkisiyle güvenlik politikalarının önceliklendirildiği dönemde ekonomide planlanan yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilemediği ifade edildi.
Programda, son bir yılda güvenlik tehditlerinin büyük ölçüde kontrol altına alındığı ve 24 Haziran’da yapılan seçimlerle beş yıllık bir siyasi istikrar döneminin başladığı hatırlatılarak, şartların normalleşmeye başlamasıyla birlikte 5 yılın ekonomik hedeflerin başarılması için önemli bir fırsat penceresi sunduğu vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hızlı ve etkin karar alma mekanizması ve ekonominin daha koordineli yönetilmesinin bu dönemin en önemli avantajları olacağının belirtildiği programda, 2018’in ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışlarıyla uluslararası sermaye akımlarının yavaşladığı, bu süreçte dış finansman ihtiyacının, ABD yönetiminin Türkiye ekonomisini ve Türk lirasını doğrudan hedef almasıyla ülke risk primlerinin yükseldiği ve TL’nin değer kaybettiğine işaret edildi.
Programda, bu gelişmeler sonucunda ülkedeki döviz kurlarındaki spekülatif artışların öncülük ettiği fiyat davranışlarındaki bozulmanın enflasyonun ve dolayısıyla piyasa faizlerinin artmasına, tüketim, yatırım harcamalarıyla toplam büyümenin yavaşlamasına, şirketlerin hem iç hem de dış finansmana erişim kapasitesinin daralmasına neden olduğu işaret edilerek, ayrıca son dönemde bankaların kredi şartlarını sıkılaştırdığı ve nakit akışlarında aksama yaşayan şirketlerin sayısının arttığının gözlemlendiği ifade edildi.
YEP’in, Türkiye’nin krizlere karşı dayanıklı ve güçlü ekonomisi, düşük kamu ve hanehalkı borcu, disiplinli maliye politikası, dinamik ve girişimci özel sektörü, dünya pazarlarına açık ihracatçı yapısı, yeni hükümet sistemiyle beraber hızlanan siyasi karar alma süreçleri ve güçlü beşeri sermayesinin üzerine inşa edildiğinin altı çizildi.
İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacak. Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. Mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla, uluslararası finansmanla hayata geçirilecek.
Farklı veri kaynaklarını toplayan Vergi Veri Analiz Merkezi kurularak kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınarak vergilendirilecek ve tahsilat etkinliği geliştirilerek vergi gelirleri artırılacak.
Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için yapılacak mali bünye değerlendirme çalışmalarının sonuçlarına göre gerektiğinde bankacılık sektörünün mali yapısını güçlendirecek, böylece reel sektörün uygun maliyetlerle krediye erişimini ve mevcut kredilerinin yeniden yapılandırılmasını temin edecek bir politika seti devreye sokulacak.
Ekonominin yabancı tasarruflara bağımlılığını kalıcı olarak azaltacak ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 3’ün altına düşürecek ihracat, turizm ve sanayi ürünlerinde yerlileştirmeye dayalı bir ekonomik dönüşümün temelleri atılacak.
Ekonomi yönetimiyle ilgili kurumlar yeniden yapılandırılacak, liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yönetimiyle kurumlara güven artırılacak, hızlı karar alan, piyasaların ve özel sektörün önünden giden ve özel sektörün önünü açan bir yönetim anlayışı benimsenecek, finansal istikrarı ve güvenliği esas alan yeni bir finansal mimari oluşturulacak. YEP’teki makroekonomik hedefleri destekleyecek ve sürdürülebilir kılacak nitelikli insan gücü ve güçlü toplum hedefiyle ilgili proje ve programlar hayata geçirilecek.
Belirlenen her eylemin etki ve maliyet/fayda analizlerini, uygulama takvimini ve performans kriterlerini içeren bir YEP Eylem Planı, bütçe yılıyla birlikte uygulamaya konulacak. Bu plan çerçevesinde gerçekleştirilen ilerlemeler 3 aylık dönemlerde takip edilecek.
Habertürk
Mega projeler uluslararası finansmanla hayata geçirilecek