Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ve yardımcısı Umut Durbakayım, basın mensupları ve emlak editörleri ile bir araya gelerek gündemdeki konuları değerlendirdi.
Şu anda yürürlükte olan ve 15 Haziran 2018’e kadar devam etmesi planlanan kampanyadaki döviz etkisine açıklık getirerek sözlerine başlayan Nazmi Durbakayım, “Gayrimenkul sektöründe dövizin rolü nedir? Döviz hiçbir zaman miras için biriktirilen bir enstrüman değildir. Döviz ara araçtır. Ekonomide, her zaman bir realizasyon olur. Özellikle çok kısa süreli yatırım araçlarında yaşanan keskin artışlar, mutlaka realizasyon getirir. Hani bazen soruyorlar ya ‘konutta balon var mı?’ diye… Esas balon dövizde… Şimdi dövizin yükseldiği bir noktada ellerindeki birikimi satarak gayrimenkul alanlar için son derece doğru bir hareket oldu. Seçim sonrası da konut fiyatları yükselecek ve doğru yerini bulacak. Dolayısıyla şimdi alım yapanlar doğru hareket etmiş oldu” diyerek gerçekçi bir yaklaşım sergiledi.
Seçim sonrasında ise insanların ve iş dünyasının bu kaostan kurtulacağını kaydeden Durbakayım, “İnsanoğunun yiyecekten hemen sonra gelen ‘barınma’ gereksinimi hiçbir zaman son bulmayacaktır. Bu bakımdan, biz yapı müteahhitlerinin yatırımları, seçimden sonra da aynı şekilde devam edecektir” diye konuştu.
“Birlikten Güç Doğacak, Türkiye Kazanacak Kampanyası”nın iyi gittiğini ve belirten Nazmi Durbakayım, kampanya için kedi öngörüsünün 3 milyar lira olduğunu ve bu rakamın ilk 10 günde yakalandığını işaret ederek, “Sona kadar ilk hedefi ikiye katlayacağız gibi gözüküyor. Öngörümde yanıldım ancak bu şekildeki yanılmalara razıyım. Bunun aksi olsaydı o zaman üzülürdüm” diye konuştu.
Aklın yolunun bir kere daha doğru çıktığını belirten Durabakayım, işaret fişeğini iki kamu bankasının yaktığını kastederek, “Devletimizin iki kamu bankası vasıtasıyla konut kredi faizini 0,98’e indirmesi, biz yapı müteahhitlerinin bir araya gelerek “Firma olarak ilave ne yapabiliriz?” diye sormasını sağladı. Yaptığımız toplantıda bizde “Liste fiyatından % 20 indirim yapalım. Zaten faiz oranını aşağı çekmek için bankalara belli oranlarda katkı payı veriyorduk. Üzerine biraz daha koyarak bu oranı % 20 yapalım” kararına vardık.
Bu kampanya sektörümüzün biraz ağırlaşan temposuna ivme kazandırdı ve beklediğimiz neticeleri çok süratli bir şekilde aldık. Kampanyamız bilindiği gibi 15 Haziran 2018 tarihinde bitiyor. Bununu uzatılıp uzatılmayacağı yönünde farklı kesimlerden sorular geliyor. Onun kararını kampanya sonrası katılımcı firmalar verecektir.” diye konuştu.
Kampanyanın üç çatı kuruluş dernek tarafından organize edildiğini hatırlatan Durbakayım, “Bildiğiniz gibi İNDER, GYODER ve KONUTDER, sektörün ortak dili olmak için son zamanlarda sıkça bir araya geliyor. Sektörde yaşanan sorunları ve çözüm alternatiflerini ortak platform olarak yetkili mercilere taşıyor. Üç derneğin üretkenliği ve olaylara çözümcü yaklaşımının, ÇŞB’nin de desteğini aldığını ve hatta birçok çözüm önerimizin kabul görerek uygulamaya geçtiğini söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. Kampanyamızın yanısıra geçtiğimiz haftalarda artarda yürürlüğe giren iki yönetmelik bunun en somut örneğidir.” dedi.
Durbakayım’ın konuşması şöyle devam etti:
Her yönetmelik değişikliği ve tadilinde İBB İmar Yönetmelikleri Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmeliklere göre daha kısıtlı şartlara sahip olurdu. Ancak bu seferki, bir takım gri alanları aydınlatması açısından ve günümüz şartlarına adapte olması bakımından daha yapıcı olmuştur.
Senelerce kat yüksekliklerinin max. 3 m ile sınırlı kalması bizleri net 2.70 – 2.65 cm yüksekliğinde alanlarda yaşamaya mahkum etmişti. Bu yönetmelik ile yüksekliğin max. 4 metreye çıkması, katlar arasında mutlak ses izalosyonlarının yapılabilmesine olanak sağlayacağı gibi günümüz insanın atalarımızın yaşadığı yüksek tavanlı mekanlara kavuşmasını sağlayacaktır.
Estetik kurul şehirlerimizdeki gözümüzü tırmalayan renklerin dizaynı ile adeta çirkinlik abidesi olarak yapılan binalardan kurtulacağımızı müjdeliyor.
Belediyeler arasındaki ‘çatı arasının yapılıp yapılmaması’ karmaşasına son veriyor. Çatı arası dairelerin, bir alt kat daire ile birlikte kullanılmasına tüm İstanbul’da izin veriyor.
Son iki yıldır dile getirdiğimiz ‘OTOPARK’ konusu vardı. Otoparklar için yapılmasını önerdiğimiz bazı uygulamaların, hem İstanbul’un trafik sorununa çözüm olacağını hem de yapılacak projelerde yeni açılımlar getireceğini savunuyorduk. Nitekim otopark sorununu ortadan kaldıracak ‘Yeni otopark yönetmeliğinin yürürlük tarihi 6 ay uzatılarak 1 Ocak 2019 olarak belirlendi. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte 1 Haziran 2018 olan süresinin 1 Ocak 2019 olarak değiştirildi. Bu yönetmelikte dikkat çeken bir iki maddeyi dile getirmek istiyorum.
Eski yönetmelikte yer alan her üç daireye bir otopark zorunluluğu, her bir daireye bir otopark alanı ayrılması şeklinde revize edilmişti. Bakanlık; “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanları hariç,” ibaresini, “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere” şeklinde güncelledi. Yönetmelikte yapılan bu değişiklikle okulların zemin altına otopark yapılabilmesinin önü açıldı.
Komşu iki parselin sahiplerinin anlaşması ve tapuya şerh düşülmesi halinde de aradaki duvar kaldırılarak bu alanın geçiş yolu şeklinde düzenlenmesi kaydıyla komşu bina bahçeleri de ortak otopark olarak kullanılabilecek. Ayrıca zeminin altında kalmak kaydıyla yan ve arka bahçelerin tamamının altı, ön bahçenin de yola 3 metre mesafe kalana kadar altı tamamen otopark yapılabilir hale getirilecek.
Otopark alanlarının kiralanması mümkün olabilecek
Otopark teşkil edilemeyen bu binalara yürüyüş mesafesindeki başka bir otoparktan yer gösterilmesi gerekecek, bu durum tapuya şerh edilecek.
Avrupa’daki uygulamalar Türkiye’de de hayata geçecek
Yeni düzenlemeyle ana arter yolların altına otopark yapılması imkanı getirilirken okullar hariç, kamu kurumlarının bahçelerinin altına, gerekli tüm emniyet koşulları sağlanmak, giriş çıkışı kamu kurumu giriş çıkışından ayrı olmak ve ilgili kurumdan izin alınmak kaydıyla otopark yapılabilecek. Otopark Yönetmeliği’yle park ve meydanların üst dokusu bozulmadan altına otopark yapılabilmesi mümkün hale gelecek.
Diğer değişiklikler ise şöyle olacak;
Her otopark yerinin, ait olduğu bağımsız bölümün eklentisi olarak tapuda belirtilebilmesi
Yeni yönetmelikle parselde mekanik otopark yapılabilmesinin önü açıldı. Yeni yönetmelikle otopark teşkil edilememesi nedeniyle otopark bedeli alınan parsellere ise mutlak suretle binanın iskanından önce otopark yapılması zorunluluğu getirildi. Böylece otopark bedeli ödendiği için otopark yapımından imtina edilmesinin önüne geçilmiş olacak.
Otopark yapılamaması nedeniyle alınan otopark bedelinin yüzde 25‘inin peşin ödenerek ruhsat alınması uygulaması da yeni yönetmelikle terk edilerek, bu bedelin tamamının ruhsat alınmadan önce ödenmesi şartı getirildi.
Yönetmelikle otopark bedellerine yönelik de düzenleme yapıldı. Bu kapsamda belediye meclislerince kent, sosyo-ekonomik durumu gibi kriterlere göre bölgelere ayrılarak sosyo-ekonomik gelişmişliği düşük bölgelerde otopark bedellerinde yüzde 40’a kadar indirim uygulayabilecek.
Ancak tüm otopark alanlarınıny üzde 1’i bisiklet, yüzde 5’i engelli ve yüzde 2’si elektrikli araçlar için düzenlenecek.
Açık otoparkların zemini su geçiren malzemeden olacak. Böylece, yağmur suyunun toprakla buluşması da sağlanacak.
Nazmi Durbakayım: Balon dövizde var, konutta değil…