İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Nef, sekiz yılda dünya inşaat markası oldu

Genç ve başarılı iş adamı Erden Timur, “En başından beri amacım toplumsal faydası yüksek işler yapmaktı. Bunun için 4 yaşından 22 yaşına kadar başbakan olmayı hayal ettim. Bunu istememin en önemli nedeni ise toplumsal çarpanı en yüksek iş olmasıydı. O yüzden hukuk eğitimi aldım. Akabinde ekonomi eğitimi için Londra’ya gittim. Ancak babamın sağlık durumu nedeniyle Mersin’e döndüm ve müteahhidin yarım bıraktığı bir işi üstlenmek durumunda kaldım. ‘Neden bu kadar büyük evler yapılıyor’ sorusunu da o zamanlar sormaya başladım. Bu da ‘Foldhome’, yani katlanabilir ev fikrini geliştirmemi sağladı” diyor.

‘Allah hangi konuda yetenek veriyorsa, mutlaka o konuda görev veriyordur’ diye düşünüyorum. Benim de bu işte yeteneğim olduğuna karar verdim ve 2010 yılında İstanbul’a gelerek Nefi kurdum” dedi.

Erden Timur kimdir?

1982’de Mersin’de doğdu. Orta öğrenimini Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamladı. Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından Tarsus Amerikan Koleji’ndeki eğitimi boyunca, öğrenci birliği başkanı olarak görev aldı.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2015 yılında mezun oldu. Ardından London School of Economics’te Ekonomi eğitimi aldı. 2010 yılında kurduğu gayrimenkulun aşk markası Nef ile sektöre, çalışma ve üretim anlayışını yönlendirecek ilkleri kazandırdı.

Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak 5 yılda, milyar TL ciroya ulasan Nef, 2014 yılında en çok ve en hızlı konut yaparak sektör liderliğine yükseldi. 2015 yılında 1,2 milyar TL ve 2016 yılında 1,3 milyar TL, 2017 yılında 1.6 milyar TL cirosu ile sektör liderliğini koruyan marka, sektör ikincisinin iki katından fazla cirosu ile liderliğini sürdürdü.

Gayrimenkul sektöründe hizmet gösteren şirketin konsolide aktif büyüklüğü ise 5 milyar TL’nin üzerinde. Sahip olduğu 18 patent ve faydalı ürün ile uluslararası ölçekte faaliyetlerine devam eden Nef, dünyada endüstriyel tasarımcılarla çalışan ilk gayrimenkul markası oldu. Foldhome ve Foldoffice gibi talep gören patentli inovasyonlar geliştiren Nef, şimdi bu keşifleriyle New York, Londra ve Berlin gibi şehirlerde projeler geliştiriyor.

‘Neden herkesin 5 bin metrekare evi olmasın?

Ulaşılabilir lüks kavramını, ‘ulaşılabilir özgürlük’ olarak yeniden ele alan Nef, ‘neden herkesin 5 bin metrekare evi olmasın?’ diyerek gerçekleştirdiği Foldhome ve Foldoffice konseptlerinin ardından, “Neden İstanbul’da evi olan birinin İstanbul’daki diğer Nef projelerinde ve diğer şehirlerdeki Nef projelerinde de bir evi olmuş olmasın?” diyerek Foldcity ve Foldworld konseplerini hayata geçirerek, paylaşım ekonomisine farklı bir model sundu.

Nef markasıyla, aralarında Wired’ın da bulunduğu dünyaca ünlü medya kanallarında projeleriyle yer alan Erden Timur’un yenilikçi vizyonu ile geliştirdiği projeleri, bugün Türkiye ve dünyanın farklı noktalarında uygulanmaktadır.

Erden Timur, Nef markasının yanı sıra NEF ve Kentsel Strateji şirketlerinin gönüllü işbirliği ile Büyük Marmara Depreminin 14. yılında kurulan Kentsel Vizyon platformunda yer alarak; “Kentlerin geleceğini, kamu, sivil ve özel sektör güç birliği ile bölge, kent ve mahalle ölçeğinde çalışmalar yaparak yeniden kurgulamak, yeni kent modelleri ve planlama yaklaşımları geliştirmek ve eğitim, iş yaratma, model oluşturma ve farklılık, farkındalık yaratma” hedefine destek vermektedir.

En Zengin 100 Türk Listesinde

Dünyanın en prestijli yayınlarından Forbes dergisi tarafından hazırlanan “En Zengin 100 Türk” listesine bugüne kadar girmiş, kendi servetini kazanan en genç isim olan Erden Timur, aynı zamanda Capital dergisi tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı Araştırması” listesinde de her sene yerini korumaktadır.

Nef markası son üç yıldır yapılan bağımsız araştırmalarda sektörün en beğenilen ve itibarını en çok artıran markası seçilmiştir.

Erden Bey, sektöre giriş hikâyeniz nasıl gelişti?

En başından beri amacım toplumsal faydası yüksek isler yapmaktı. Ancak babamın sağlık durumu nedeniyle Mersin’e döndüğümde müteahhidin yarım bıraktığı bir işi üstlenmek durumunda kaldım. Sonrasında bu işte yeteneğim olduğuna karar verdim ve 2010 yılında İstanbul’a gelerek Nef’i kurdum.

NEF’i diğer konut projelerinden ayıran özellikler nelerdir?

İşimizin temeli sektöre yeni bir nefes getirmek ve insanların dertlerini anlayıp onlara çözümler üretmek oldu her zaman. Sosyal inovasyona öncelik vererek fark yarattık.  İnovasyon derdi fark eder ve bunu fırsata çevirir. Sosyal inovasyon ise derdinizi dert edinir ve ona çözüm bulmaya çalışır. Siz derdinizi fırsata çevirenin mi malını ya da hizmetini alırsınız, yoksa derdinizi dert edinenin mi?

Biz de Nef’i kurarken hem işimizi yapmayı hem de toplumsal fayda sağlayan sosyal bir şirket olmayı amaç edindik. Çünkü zenginin fakire borcu olduğu gibi; çalışkanın tembele, ahlaklının ahlaksıza, başarılının da başarısıza borcu var.

Biz de başkalarının dertlerine dertlenmekle işe başladık. Varlığımızın en önemli anlamını, ‘hayattan aldığımızı, hayata geri vermek’ olarak tanımladık. Bunları borç olarak kabul eden bir şirket olduk ve dağıtılabilir kârımızın yüzde 51’ini toplumla paylaşıyoruz. Yeteneğimiz neyse görevimiz de budur diye düşünüyor ve topluma olan borcumuzu ödemeye gayret ediyoruz.

Gayrimenkul ve inşaat sektörünün Türkiye’deki en büyük problemlerinden biri markalaşma sıkıntısı. Öte yandan tasarımda özelleştirilme ve inovasyon eksikliği en belirgin eksiklikler olarak dikkat çekiyor. Hedefimiz ilk günden bu yana inşaatta uluslararası marka haline gelmek, ürünü ve modeli ölçeklenebilir kılmak oldu. Nefi tasarım ve inovasyon markası olarak konumlandırdık.

Yola çıktığımız ilk günden bu yana “Neden daha iyi olmasın” sorusunu sorarak yenilikçi çözümler üretiyoruz. Amacımız, modern dünyada hızla değişen yasam ihtiyaçlarına, bu değişime en iyi şekilde cevap sunacak daha pratik bir çözüm tasarlamaktı. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan, gayrimenkul sektöründe devrim yaratan Fold-Home konseptini yarattık.
Dünyada patentinin sadece NEF İnşaat’ta olan ‘Fold-Home’, katlanabilir ev anlamına geliyor. Bu projeye başlamadan önce her zaman yaptığımız gibi yine insanları dinledik ve onlara su soruyu sorduk: “Sizin kocaman bir eviniz olsaydı içinde ne olsun isterdiniz?

Onlardan; sinema salonu, oyun odası, basketbol alanı, yüzme havuzu yanıtlarını aldık. Ve her şeyi bu yanıtlar doğrultusunda tasarladık. Yani sonuçta 1+1 ev satın alıyorsunuz ama kocaman bir evin tüm olanaklarına sahip oluyorsunuz. Sadece kullanılan alanlara para ödüyorsunuz. Kullanmadığınız hiçbir şey için bir para ödemiyorsunuz. Aynı zamanda sınırları da ortadan kaldırıyoruz. Mülkiyet bir aidiyet değil, bir his olmalı diyoruz. İstanbul’dan bir ev satın alın, dünyanın başka bir ucunda bir eviniz daha olsun diyoruz.

Son dönemde Nef Global ile yurtdışında da adınızı duyurmaya başladınız. Bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Yerel pazara çözüm üretirken, global bir marka olma yolcuğumuz da hızla devam ediyor. Bu yolculuğun önemli adımlarından biri, 2017 yılında gayrimenkul geliştirmek için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile gerçekleştirdiğimiz güç birliği oldu. İhracatta özgün üretim için fikri mülkiyet ve marka hakkına sahip olunması çok önemli ve ülkemizin kalkınması için en değerli şey fikir ihracatı.

Tamamen yerli bir fikir ile ülkemize döviz girdisi sürdürülebilir bir modelle sağlamak mümkün. Aslında çok büyük bir potansiyelimiz var ama uluslararası markamız yok. Dünya genelinde proje geliştiriciler hep yerel firmalar. Nef İsmini koyarken global bir marka olmayı düşünerek her dilde kolay telaffuz edilecek bir isim seçtik. Amerika’nın en büyük markası sadece 4 ya da 5 eyalette proje geliştiriyor. Bir ülkede pazarın yüzde 1’i olmadan pazar lideri oluyorsunuz. Pazarın yüzde 10 olunca Tüpraş’tan daha büyük oluyorsunuz.

 

Ocak ayında Nef Global’i kurduğumuzda 3 kişilik kadromuz yurtdışında 62 ayrı firma ile masaya oturdu. Şu anda bu rakam 200’ün üzerinde. Hedefimiz 2023’te 10 ayrı metropolde olmak. New York, Chicago, Washington, Londra ve Berlin gibi dünyanın önde gelen metropollerinde Nef markalı projeler geliştirmeye devam edeceğiz.

Hedefimiz küresel ölçekte kendini kabul ettirmiş bir uluslararası marka yaratmak. Amerika’da ve Avrupa’da olmayan ve bizde olan fikir foldhome. Amerika’da da Avrupa’da da sosyal tesis var. Ama bizim ürün, evinize oda ekleyip evinizi büyütüyor. Evinizi büyütüp küçülttüğünüz bir model dünyada yok…

Patenti bize ait

Evinizi istediğiniz şekilde 24 alternatifle büyütüp küçültebileceğin sekle sokuyoruz. Dolayısıyla yaptığımız şey aslında sosyal tesis de değil, sosyolojik tabanı da var. Özgürlüğü temel alan, paylaşım ekonomisine yönelik yeni bir konsept. Ülke olarak gayrimenkul sektöründe çok ileri seviyedeyiz, bu rekabeti dünyaya taşımak, markalaşmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Yurtdışındaki çok önemli firmalar bizim know-how’ımıza önem veriyor, çünkü patentli olan katlanabilir ev ve tasarım sistemlerimiz dünyanın hiçbir yerinde yok.

Yenilikçi sistemlerimizle tasarımı demokratikleştirdik. Bundan sonra da tasarımı odak noktası haline getirerek, hedef kitlenin beklentilerine en uygun şekilde cevap vermeye devam edeceğiz. Planlarımızı sürdürülebilir büyüme modelleri üzerine kuruyoruz. Marka yatırımımıza devam ederek, daha fazla uluslararası is ortaklıkları ile projelerimizi büyütmeyi ve finansal gücümüzü korumayı planlıyoruz.

2020 – 2025 yılları bizim global bir gayrimenkul şirketi olarak Amerika ve Avrupa’dan sonra yeni pazarlara açılacağımız bir dönem olacak.

Nef Vakfı’ndan bahseder misiniz?

Toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak, toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak için özgün, yenilikçi ve kalıcı değerler oluşturarak dokunduğumuz insanların hayatında fark ve farkındalık yaratmak amacıyla Nef çatısı altında çalışmalarımıza başladık.

İnsanların dertleriyle dertlenmenin, hayatlarına değer katabilmenin, yaptığını anlatmaktan ziyade eyleme geçirmenin önemini bilerek 2015 yılında vakıf kimliğine geçtik ve çıktığımız yolda bize destek olmak isteyen gönüllülerle güçlerimizi birleştirdik.

Yaptığımız her şeyin, yaşadığımız dünya ve diğer insanlara fayda sağlaması, kalıcı bir iyilik yaratması gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar çocuklar, kadınlar, yaşlılar, engelliler ve ihtiyaç sahibi aileler için pek çok proje hayata geçirdik.

Dağıtılabilir kârımızın yüzde 51’ini sosyal sorumluluk projelerine ayırıyoruz. Bu anlamda Nef Vakfı çatısı altında; İhtiyaç sahibi ve basarılı üniversite öğrencilerimize burs desteği sağlıyoruz, şehit ve gazi çocukları için özel kapsamlı burs programları yürütüyoruz. Çeşitli sebeplerden dolayı devlet korumasına alınmış, 18 yasından sonra kendi imkanlarıyla hayata devam etmesi gereken öğrencilere destek veriyoruz.

Bakanlık ve sosyal hizmetler birimleri ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarla ihtiyaç sahibi oldukları tespit edilen ailelere düzenli destek sağlıyoruz, Afrika’nın Senegal ve Gambiya’nın köylerinde 700 öğrencinin eğitim alabileceği okul yaptık. Kadınlara iş istihdamı oluşturacak “Kadın Bahçesi” projesini ve Güneş Enerjili Sulama Sistemi projesini hayata geçirdik.

Eve dönüş projemiz ile koruma altına ailesinden uzakta yasayan çocukların ailelerine verilen destek ile tekrar eve dönmelerine aracı oluyoruz. Seçtiğimiz pilot bölgelerde evleri yaşanamaz durumda olan kişilerin evlerini yenileme çalışmaları yürütüyoruz. Nef Vakfı İktisadi İşletmesi olarak Hay Atölye, geçtiğimiz aylarda Intertek global denetim firması tarafından denetlenmiş ve sosyal uygunluk raporu alan ender sosyal sorumluluk markalarından olmayı başarmıştır.

Nef Vakfı çatısı altında bugüne kadar aldığımız her nefesi vermek, sahip olduğumuzu paylaşmakla yükümlü olduğumuza inandık. 3 yılda 18 projeyle topluma, evlere, çocuklara, engellilere, kadınlara nefes olduk ve 200.000’den fazla kişinin hayatına dokunduk.

Nef Vakfı’nın bugünlere gelmesini sağlayan bu inancı devam ettirerek, hayatına dokunabildiğimiz insan sayısını artırmak ve dokunduğumuz hayatlarda kalıcı fayda sağlamak üzere projeler üretmeye devam edeceğiz. Özetle Nef Vakfı’nın felsefesini söyle tanımlıyoruz: Verdiğimiz kadar zenginiz, varlığımız kadar değil.

Spora bakış açınız nedir?

Nef olarak, kurulduğumuz günden bu yana temel prensibimizi topluma fayda sağlamak, ülkemizde ve dünyada soysal şirket modelinin yaygınlaşmasında rol almak olarak belirledik. Nef, ‘nefes’ ten geliyor ve bugün şirket olarak sadece yapılara değil, yasamın her alanına, spora, sanata, gelişime nefes vermek üzere yola devam ediyoruz.

Bu alanda ne gibi yatırımlarınız bulunuyor?

İlk spor sponsorluğumuzu 2016 yılında Galatasaray ile gerçekleştirdik. Galatasaray’ın ana sponsoruyuz. Bundan yaklaşık bir yıl sonra da geçtiğimiz yıl içerisinde dünyanın en fazla taraftar sayısına sahip spor kulüplerinden FC Barcelona’nm resmi sponsoru olduk. Bu anlaşma sadece Nef için değil aynı zamanda Türkiye ekonomisi için de ayrı bir öneme sahip. Nitekim bu anlaşmayla FC Barcelona dünyada ilk kez bir gayrimenkul şirketiyle böylesine bir işbirliğine gitti. 3 yıl sürecek bu anlaşma, özellikle FC Barcelona Vakfı ve Nef Vakfı’nın potansiyel işbirliklerini de kapsayacak. Bu anlaşma ile ortak projeler geliştirerek sosyal sorumluluk bilincini sporun gücüyle yaymak için çalışılacak.

23 Nisan tarihinde çok anlamlı bir sponsorluğa daha imza attık. Osmaniye’nin Karaçay Mahallesi’ndeki 8 gencin madde bağımlılığıyla mücadele etmek ve bölgedeki çocuklara umut olmak için “Umudun Takımı” sloganıyla kurduğu Karaçay Gençlik Spor kulübünün resmi sponsoru olduk.

2018 son çeyrek itibariyle de sponsorluklarımız arasına eklediğimiz TAC NEF var. Basketbol Gençler Liginde mücadelesini sürdüren bu başarılı takımın göğsünde markamızla yer alıyoruz. Tüm sponsorluklarımız birbirinden değerli bizim için.

Neden futbol?

Bugün sadece Türkiye’de değil, dünyanın hemen, hemen her coğrafyasında spor artık dünyanın en etkili iletişim mecralarından birisi haline gelmiş durumda. Kurum ve kişilerin, mesajlarını en şeffaf ve anlaşılır biçimde hedef kitlelerine ulaştırabildikleri; en samimi biçimde topluma dokunabildikleri bir platform.

Türkiye özelinde baktığımızda ise ‘spor’ ve ‘futbol’ arasında asla gevşemeyen çok güçlü bir bağ var. Tüm bunların yanında futbol, başarıya giden yolun inanmaktan ve çalışmaktan geçtiğini bizlere gösteren; bir amaca adanmışlığın ve birlikte başarmanın gücünü ve hazzını bizlere en gerçek duygularla yasatan bir toplumsal hareket aslında.

İnsanlar, dünyanın dört bir yanında bu oyunun peşinde yan yana durabiliyor, birlik olabiliyorlar. Bu açıdan futbol, ihtiyaç duyulan toplumsal duyguları artırması açısından önemli bir spor. Bu kapsamda, bizim gibi sporun birleştirici ve eğitici gücünü öne çıkarmak isteyen şirketler için de futbolun çok doğru adres olduğunu düşünüyorum.

Naci Sezgek-Murat Gegin-Adana Beş Ocak

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Nef, sekiz yılda dünya inşaat markası oldu

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.