Ömer Halisdemir ismi tescillenerek koruma altına alındı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Astsubay Ömer Halisdemir’in eşi Hatice Halisdemir tarafından yapılan başvuru üzerine şehidin ismi, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendi.

Hatice Halisdemir şehidin ismi üzerinden kazanç sağlamaya çalışan kötü niyetli kişilere engel olmak amacıyla onun ismini marka olarak tescil ettirmek için müracaat etti.

Şehit Ömer Halisdemir Sitesi

Sakarya’da son dönemin yükselen muhafazakar inşaat şirketlerinden BH Huzur İnşaat son projelerinin ismini “Şehit Ömer Halisdemir Sitesi” olarak duyurdu. Firma tarafından duyurulan projenin sloganı ise: Konforlu bir yaşamın yeni adresi: Şehit Ömer Halisdemir Sitesi.

Şirket’in 15 Temmuz’da darbeciler tarafından şehit edilen Ömer Halisdemir’i ticari reklam malzemesi haline getirmesi tepkilere neden oldu. Şirket, tepkilerin ardından projeyi internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından kaldırdı.

Bu yaşananların devamı kesilmedi ve şehit Ömer Halisdemir’in adını sömürerek kendi tanıtımını yapmaya çalışanlara karşı ailesi Kasım 2016’da Niğde Valiliği’ne bir dilekçe sundu.

Bu dilekçe rantçıların önünün kesilmesini engelleyemedi ki, aile bu kez de Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yaparak şehidin ismini tescilletti.

Patent alma sürecini yürüten firma “Halisdemir’in adının savunma sanayisinden, kara, deniz ve hava lojistik hizmetlerine, medya yayıncılığından finansal hizmetlere, bilimsel ve sınai incelemeden, eğitim öğretim alanına, hukuki hizmetlerden mühendislik hizmetlerine, tıbbi alandan enerjiye kadar birçok sektörde tescillendiğini” söylemiş.

“Biz nasıl insanlar olduk?”

Hürriyet yazarlarından Kanat Atkaya’nın bugünkü yazısında yer verdiği olay “Biz nasıl insanlar olduk?” dedirtti.

İşte Kanat Atkaya’nın yazısından bir bölüm:

“Bir daha bulunduğunuz ortamda “Biz nasıl insanlar olduk?” muhabbeti sırasında dileyenler bu örneği verebilir.

Şehidin adını sömürerek akçeli iş yapmaya kalkan insanlar üretmiş bu toplum.

Daha ne olacak, olan olmuş işte…”