CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat 14 Mayıs 2019 tarihinde, saat 17.31’de, İstanbul Başakşehir’de yıkılan istinad duvarında yaşamını kaybeden bir vatandaş için devletin kayıtsız kaldığını ileri sürerek Marmara Depremi’nin 20. yıl dönümü olan 17 Ağustos 2019 tarihinde duvarın yıkıldığı yerde basın toplantısı düzenledi.
Cinayetten farkı ne?
İstinad duvarının yıkılmasından sonra devletin yetki mercilerinin her zamanki gibi temennilerde bulunduktan sonra durumu unuttuğuna dikkat çeken Karabat “Cinayetten farkı ne?” diye sordu.
Duvarın yıkıldığı esnada oradan geçmekte olan bir vatandaşın arabasını içinde kalarak yaşamını yitirdiğini söyleyen Karabat, “…Özel bir sitenin istinat duvarı yola yıkıldı. Oradan geçmekte olan araç göçük altında kaldı. İSKİ Başakşehir şubesi çalışanı, iki çocuk babası, 40 yaşındaki Fatih Göztepe, olay yerinde hayata veda etti, bir vatandaşımız da ağır yaralandı. İstanbul Valiliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkili kurumlar durumu sıradan bir kaza vakasına bağladı.
Olay hakkında soruşturma başlatılacağı, hukuki yönden inceleme yapılacağı açıklandı. Klasik taziye mesajları, tanıdık üzüntü nidaları ne facianın boyutunu, ne de sebeplerini tartışmaya açtı. Oysa yaşananlar, büyük ihmallerin, göz göre göre gelen acı faturasıydı.” diye konuştu.
Kaza ‘geliyorum’ dedi
Olayın geçtiği Bulvar İstanbul adlı projenin Özkar-Özülke, Bulvar İstanbul iş ortaklığı ile 15 blok, 1555 konut olarak inşa edildiğini ve arsanın taş ocağı üzerinde yer aldığını kaydeden Karabat, “Zeminden oluşan kusurlar imalat aşamasında ve mühendislik planlarında aksamalara yol açmış, teslim tarihi ertelenmişti. Aynı sitede daha önce taahhüt edilen yapı malzemeleri yerine, düşük kaliteli malzemeler kullanılmıştı. Bazı evlerin çatıları çökmüştü. Dairelerin camları patlamıştı. Yüklenici firma, taşeronlara yanlış gider planı yaptırmıştı. Sık sık su baskınları yaşanmıştı. Ayıplı konutlarda yaşam başlamıştı. Deforme olan altyapı; Yapılan kazıya, destek görevi görmesi gereken dolgu alanına, toprağın tutunmasını sağlayan mühendislik uygulamalarına kontrolsüz su kaynağının sızmasıyla, faciaya davetiye çıkarmıştı.” dedi.
Halk Eğitim Merkezi de sorunlu
Sorumluların hesap vermelerini ve bundan sonra butür kazalara meydan verilmemesini dileyen Karabat, “Başakşehir’de duvar yıkılmasına bağlı çökme ve göçük olayı ilk kez yaşanmıyor. 2019 yılının Şubat ayında Başak Mahallesi’nde bulunan Final Okulları’nın bahçe bölümünde yer alan istinat duvarı çökmüştü. Şans eseri okullar kar tatilinde, öğrenciler evlerindeydi. Yıkılan duvar, okulun halı sahasını kullanılamaz hale getirdi. Olayda ölen ya da yararlanan olmaması şans eseriydi. Buna ilaveten Başakşehir Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Caddesi, No:1’de yer Halk eğitim merkezi binası da çökebilir.
Anaokulundan devşirme binanın imalatında ağır ihmaller ve kusurlar var. Yüklenici firma, drenaj kanalları konusunda yeterli özeni göstermemiş. Projenin temeli, gerekli su katmanları oluşturulmadan tamamlanmış. Suya karşı koruma olarak düşünülen perde duvar yapımında ve yalıtım uygulamasında problemler görülüyor. Halk Eğitim Merkezi’nin bahçesi şuan şantiye vaziyetinde.
Duvarlarda derin çatlaklar var ve doku su alıyor. Başakşehir Belediyesi, soruna müdahale etmek yerine, sorumlu firmadan tazminat koparmanın derdinde. Üniversiteden rapor almak için başvuru yapılmış. Yazılacak raporlar doğrultusunda, imalatçı firmanın hataları onaylanacak ve yenileme işlemleri başlayacak. Oysa kaybedilecek bir saat bile yok.
Çünkü, Halk Eğitim Merkezi’nde;
-Suriyeli öğrenciler eğitim alıyor.
-Engelli kursiyerler el sanatları kurslarına katılıyor.
-Kadrosuz usta öğretici eğitimleri veriliyor.
-Oryantasyon eğitimleri düzenleniyor.
-Bilgisayar işletmeciliği dersleri devam ediyor.
-Okuma etkinlikleri yapılıyor.
-Okul servis sürücülerinin eğitim programları uygulanıyor.
-Trafik eğitimleri veriliyor. Yani, her günü dolu, her günü hareketli bir eğitim noktası. Böylesine riskli bir durumun, böylesine duyarsız şekilde algılanması, ciddi tehlikelere alan açıyor.” dedi.
‘Göreve çağırıyoruz’
Karabat, “Yeni konut projelerinin yuvası haline gelen Başakşehir’de, yerel yönetimden sorumlu yöneticileri, yapı ruhsatı ve inşaat ruhsatı kriterlerine uygun davranmaya, teknik standartlara ve kalite normlarına bağlı kalmaya çağırıyoruz. İmar Kanunu ve İmar Yönetmeliği’ne uymayan projelerde sık denetimler yapmaya, gerektiğinde imalatı durdurmaya, hatta yıkmaya ve ruhsat yenilemesi yapmaya davet ediyoruz.
Mimari projesi, statik projesi, elektrik, mekanik ve tesisat projeleri yetersiz olan işlere ve ruhsatsız başlanan üretimlere yönelik yasal yaptırımların eksiksiz yerine getirilmesi için uyarıyoruz. 17 Ağustos’lar bir daha yaşanmasın.” diyerek sözlerini noktaladı.
News
GENEL
ARSA - ARAZİ
GÜNDEM
GÜNDEM
KONUT PROJELERİ
GENEL