İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Pandemide yaşam alanları nasıl değiştirilir?

Pandemi süresince zamanımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz evlerimizde daha önce eksikliğini hissetmediğimiz detayları da fark etmeye başladık.

Koronavirüs sebebiyle sosyal etkileşimin neredeyse olmaması, dışarı ile olan bağlantımızın birden kesilmesi, boş zaman aktivitelerinin ve sosyalleşme aktivitelerinin yapılamaması gibi hayatımıza giren zorunluluklar, kendimize, iç dünyamıza ve yaşadığımız mekana daha fazla odaklanmamıza neden oldu. Ödüllü konut ve ofis projeleri ile yurt dışında ve yurt içinde faaliyetlerine devam eden EDDA Architecture Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, pandeminin dekorasyona etkisi üzerine görüşlerini dile getirdi. Evini değiştirmek isteyenler için dikkat edilmesi gereken kriterleri aktaran Eda Tahmaz, evini değiştirme imkanı olmayanlar için ise küçük dokunuşlarla yapılabilecek yenilikler için farklı önerilerde bulundu.

Küçücük değişiklikler ortama enerji katar

Pandemi sürecinde evde kaldığımız bugünlerde yaşadığımız mekanlarda yapacağımız küçük değişikliklerin bile daha konforlu alanlar yaratmak için önemli bir adım olacağını belirten Tahmaz, toprak tonları ve beyazın sakinliğini evlerimize taşıyarak, içe gömüleceğimiz rahat puf koltuklar edinerek veya yün, pamuk battaniyeler kullanarak bile eskisinden daha çok vakit geçirdiğimiz evlerimizde büyük değişikler yaratabileceğimizi vurguluyor.

Her alan değerlendirilebilir

Spor salonu, ofis, kütüphane gibi alanları barındırmaya yetecek büyüklükte evleri olmayanlar için evlerde oluşturabilecek boşluk alanları ile her türlü ihtiyaca göre dönüştürülebilir alanlar yaratılabileceğini düşünen Tahmaz’a göre spor salonu yerine, havalandırabileceğimiz bir odada matımızı atıp spor yapabilir; bir kafeye gitmek yerine, rahat bir koltuk yerleştirip kahvemizi alıp kitap okuma alanı ya da bir hobi köşesi yaratabiliriz. Ya da bu boşluk alanlarımızı, çalışma masası ve ergonomik bir sandalye koyarak ofis alanı yaratmak için kullanabiliriz.

“Evlerimizde daha rahat ortamlar yaratmak için dikkat etmemiz gereken konular var…”

Bej tonları, toprak tonları, gri, nude, krem ve kahverengi gibi çok baskın olmayan, doğadan gelen renklerin daha rahat bir atmosfer yarattığını belirten iç mimar bunlara belli oranlarda maviler ve yeşiller eklenerek dengeli bir dekorasyon yaratılabileceğini aktarıyor.

Ayrıca evden çalışmanın yaygın hale gelmesi ile çevrim içi toplantıların çalışma süremizde ağırlıklı bir yer tutmaya başlaması, bu görüşme alanlarının da ihtiyaca göre kurgulanmasını gerektiriyor. Arka fon, gün ışığı ya da aydınlatma düzeyi gibi unsurların önem kazanması ile arkamızdaki kompozisyonda yer alacak mobilyadan tutun da duvar kağıtlarına ve boyaya kadar birçok unsur ön plana çıkmaya başlıyor.

Aydınlatma tercihinin her zaman gün ışığından maksimum düzeyde faydalanmak üzerine olması gerektiğini önemle vurgulayan iç mimar, gün ışığının aplikler, mumlar ve lambaderler ile desteklenebileceğini belirtiyor. Mobilya seçimlerinde ise estetiğin yanında konfor ve fonksiyonelliğe önem verilmesi gerektiğini, özellikle evde çalışırken kullandığımız mobilyaların ergonomisi ve rahatlığının ön planda olması gerektiğini de ekliyor.

Ancak bu süreçte en çok ihtiyacımız olan doğaya dönüş özlemimizi gidermek için ise atıl durumda olan ufak balkonumuzu yeniden düzenleyerek bahçe ve parkları kendi evimize taşıyabiliriz. Evimizde balkon yok ise yarattığımız her boşluk alanını ufak bir botanik bahçe yaratmak için kullanabiliriz.

“Her şeyi kendi düzenimiz ve tercihlerimiz doğrultusunda şu an ve gelecekle bağ kurarak minimum zararla çözmeliyiz!”

Şehrin göbeğinde bir evimiz ve buna bağlı bir düzenimiz varsa, hayatımızda köklü bir değişiklik yapmayı planlamıyorsak ve evden çalışıyorsak, bu dönemden sonra ofisimize geri döneceksek büyük riskler alınıp şehirden uzaklaşmaya gerek duyulmaması gerektiğini ifade eden Eda Tahmaz, evini değiştirmek isteyenler için bu değişimin belli bir amaç doğrultusunda planlanması gerektiğini aktarıyor. Örneğin, çok yemek yapan bir aileden bahsediyorsak, bu doğrultuda geniş mutfaklı evler tercih edilebilir. Belki bu mutfaklarda kiler gibi depolama alanlarının bulunması da uzun süren izolasyonlar süresince kullanışlı olacaktır.

Pandemi süresinde işe gidip gelen aile üyelerinin olması elbette ki hijyen açısından korkuları göz önüne sereceğinden birden fazla banyoya ihtiyaç duyulabilir. Odaların kendine ait banyo ve tuvaletleri olabilir. Ayrıca mahremiyeti kısıtlamadan tasarlanan oldukça geniş pencere, balkon ve teraslı evler tercih edilebilir. Bu evler sadece pandemi dönemindeki kısıtlamalar nedeniyle değil hayatımız boyunca kullanabileceğimiz işlevselliğe sahip olacaktır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İstanbul’da ne kadar konut stoku var?

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.