İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sağlıktaki başarı, Türkiye’yi güvenli liman yapıyor

Özellikle gelişmiş ekonomilerde sağlık hizmetlerine erişimdeki sıkıntılar ve kendi vatandaşlarını dahi ‘çaresizliğe’ terk etmeleri; söz konusu ülkeler nezdinde ciddi bir güven erozyonuna yol açtı. Türkiye ise bu süreçte tüm dünyaya “sağlık uygulamaları” dersi vermeye devam ediyor. Öyle ki; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Türkiye’yi örnek ülke olarak göstermiş durumda.

Sağlık alanındaki örnek uygulamaların Türkiye üzerindeki güvenli liman algısını pekiştirdiğine dikkat çeken DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Salgın sonrası dönemde, Türkiye özelindeki ‘güvenli liman’ etkisini çok daha fazla hissedeceğiz. Şu an görüyoruz ki, aldığı önlemler sayesinde Türkiye, bu krizden en hızlı çıkan ülke olacak. Sağlıktaki bu başarının, daha fazla yabancı yatırımcının Türkiye’ye yönelmesi yönünde bir etki yapacak” dedi.

Dünya ülkeleri itibar kaybetti

Tüm dünyayı etkisi altına alan; ABD, İtalya ve İspanya gibi gelişmiş ülkelerde çok sayıda can kaybının yanı sıra büyük bir ekonomik hasara yol açan koronavirüs (KOVID-19) salgını Türkiye’de de hissedilmeye devam ediyor. Özellikle gelişmiş ülkeler olarak adlandırılan bu ülkelerde sağlık sistemindeki aksaklıklar, sağlık hizmetlerine erişimdeki sıkıntılar, yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği ve bazı ülkelerin vatandaşlarını deyim yerindeyse ‘çaresizliğe’ terk etmeleri; söz konusu ülkeler nezdinde ciddi bir güven erozyonuna yol açtı.

Sağlık uygulamaları dersi verdik

Türkiye ise bu süreci başarıyla yönetmeye devam ederken, tüm dünyada “sağlık uygulamaları” dersi verdi. Öyle ki; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Türkiye’yi koronavirüs salgını ile mücadelede örnek ülke olarak göstermiş durumda.

İlk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden bu yana aldığı proaktif önlemler ve etkin kararlarla, salgınla mücadelede en başarılı ülkelerin başında gösterilen Türkiye, uzmanlara göre korona sonrası dönemde de en hızlı toparlanacak ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor.

En hazırlıklı ülkelerden olduk

Türkiye’nin bu süreçte büyük bir başarı gösterdiğini ifade eden DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Türkiye, bu salgının Çin’de ilk ortaya çıktığı günden bu yana süreci çok iyi yönetmeyi başardı. Alınan proaktif önlemlerle virüsün Türkiye’ye geliş zamanı mümkün olduğunca öteledi. Bu süre, ülkemize gerekli hazırlık için de bir zaman kazandırdı. Tabii bu salgının ülkemizde de görülmesi kaçınılmazdı fakat bundan daha önemlisi, kazanılan bu zaman sayesinde Türkiye dünyada koronavirüse karşı en hazırlıklı ülkelerden biri oldu. Bu süreçte Türkiye’nin en büyük avantajı; hızlı kararlar alıp bu kararları hızlı bir şekilde pratiğe geçirmesi oldu.” diye konuştu.

Türkiye güvenli liman oldu

İlk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden bu yana alınan kararların da Türkiye’nin bu konuyla mücadeledeki ciddiyetini ve kararlılığını yansıttığını ifade eden Ziya Yılmaz şöyle devam etti: “Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile bu salgın karşısında düştüğü durum ortada. Açıklanan resmi rakamlara göre, bugüne kadar aralarında ABD ve İngiltere gibi ülkelerin de bulunduğu 30’un üzerinde ülkeye ilaç ya da tıbbi malzeme yardımı gerçekleştirdik. Bunlar bir yandan Türkiye’nin ihtiyaç sahiplerine olan kucaklayıcı tavrına işaret ederken, diğer yandan da ülkemiz ekonomisinin son yıllarda sergilediği müthiş performansı ortaya koyuyor.”

Yatırımcı ilk önce sağlık sistemini soruyor

Türkiye’nin korona sonrası dönemde en hızlı toparlanacak ülkelerin başında geldiğini ifade eden Ziya Yılmaz, bu dönemde hız kesen bazı sektörlerin de pandeminin sona ermesiyle birlikte çok hızlı bir büyüme sürecine gireceğine dikkat çekti. Bu sektörlerin başında da gayrimenkulün geldiğini anlatan Ziya Yılmaz, sağlık sektörünün bu süreçte gösterdiği başarının yabancıya konut satışlarında da doping etkisi yapacağının altını çizdi.

Ziya Yılmaz şunları söyledi: “Son yıllarda sağlık sektöründe yapılan altyapı yatırımları ve sağlık çalışanlarımızın kahramanca mücadelesi sayesinde, ülke olarak bu süreci en az hasarla atlatacağız. Sağlık sektörü ülkeler için en stratejik sektörlerin başında geliyor. Bugüne kadar yabancıya gerçekleştirdiğimiz konut satışlarında da bunun önemini gördük. İyi işleyen bir sağlık sisteminiz ya da teknolojik sağlık altyapınız yoksa özellikle gelişmiş ülkelerden ya da Uzakdoğu’dan yatırımcı çekmeniz imkânsız hale geliyor. Son yıllarda yabancıya yaptığımız satışlarda hep Türkiye’nin sağlık alanındaki gelişmişliğinin geri bildirimlerini almıştık. Şimdi koronavirüs salgınının ardından, bu etkinin çok daha hissedilir olmasını; sağlık alanında gösterdiğimiz başarının yabancı yatırım çekme noktasında doping etkisi yapmasını bekliyorum.”

Yatırımlarımızı ara vermeden sürdürüyoruz

DAP Yapı olarak, bu zorlu süreçte yatırımlarına devam ettiklerini, şirket bünyesinde de herhangi bir istihdam kaybına izin vermediklerini ifade eden Ziya Yılmaz, “DAP Yapı olarak bugüne kadar ülkemizin en zorlu günlerinde bile yatırım yapmaktan, istihdam sağlamaktan geri durmadık. Bu süreçte, her şeyi devletimizden beklemek yerine, taşın altına elimizi koymayı seçtik. Bu salgından herkesten önce ve herkesten güçlü biçimde toparlanabilmemiz için hepimize düşen sorumluluklar var. Bu sorumluluğun bir gereği olarak da ekonomiye ve istihdama katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Yıl başında açıkladığımız projelere ara vermeden devam ediyoruz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, gelecek 4-5 yılda 13 milyar TL’lik yatırıma imza atacak; Türkiye’yi özgün projelerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sağlıktaki başarı, Türkiye’yi güvenli liman yapıyor