Restorasyonuna ramazan ayı sonrasında başlanması planlanan Selimiye Camisi çimentodan arındırılacak.
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, AA muhabirine, Selimiye Camisi’ndeki restorasyonla ilgili tüm işlemlere bilim kurulu heyetinde görüşülüp karar verildiğini belirtti.
Restorasyon projesinin her detayının Koruma Kurulu’nca da onaylandığını dile getiren Güneren, çalışmaların amacının bu önemli emaneti gelecek yıllara sağlam taşımak olduğunu vurguladı.
Selimiye Camisi’nin çok ciddi bir statik problemi olmadığını aktaran Güneren, şöyle devam etti:
“Ancak daha önce gerçekleştirilen restorasyonlarda uygulanan yöntemlerden yapıyı arındırmamız gerekiyor, çimentolu imalatlar var. Çimento içerisinde barındırdığı tuz nedeniyle eski eserin düşmanı. Buralardaki bazı bozulmaları şu anda çıplak gözle de görebiliyoruz. Kalem işleriyle ilgili müdahalelerimiz gerçekleşecek. Onun haricinde yorulmuş, yıpranmış ve taş kaybı olan bölümlerle ilgili yenileme çalışmalarımız olacak.
Çok şükür ki minarelerin statiğinde, kubbenin statiğinde ve yapının statiğinde her hangi bir sıkıntı yok. Gerekli altyapı projeler yapıldı. Önümüz ramazan ayı. Oradaki ibadete engel olmamak için ramazan ayından sonra restorasyon faaliyetlerine başlayacağız. Selimiye’yi ibadete ve ziyarete kapatmadan restore edeceğiz. Vakıflar Genel Müdürlüğü, daha önce İstanbul’daki örneklerinde gördüğümüz gibi buna mahir bir kurum. Kısmi kısmi imalatlar gerçekleştirilerek restore edilecek.”
Türk-İslam sanatının zirve örneği, alçak gönüllülüğü ile tanınan mimarına “ustalık eserim” dedirten Selimiye Camisi, serhat kendi Edirne’den dünyayı selamlıyor.
Edirne’nin ve Osmanlı’nın simgesi olan Selimiye Camisi, kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen alanda bulunuyor. II. Selim’in emriyle 1568-1575’te yaptırılan sultan camisi, çok uzaklardan göze çarpan yapısı ve kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan’ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu vurguluyor.
II. Selim’in vefatı nedeniyle açılışını göremediği cami, Mimar Sinan’ın usta dokunuşuyla, yüzyıllardır tüm heybetiyle ziyaretçilerine kucak açıyor.
Kesme taştan yapılan ve iç bölümüyle bin 620 ve toplamda 2 bin 475 metrekarelik bir alanı kaplayan cami, mimarlık tarihinde, en geniş mekana kurulmuş yapı olarak nitelendiriliyor. Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında, şadırvanı, taş, mermer, çini, ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle dikkat çekiyor. Selimiye Camisi’nin mihrap ve minberi de mermer işçiliğinin baş yapıtlarından sayılıyor.
Tek kubbesinin Allah’ın birliğini, pencerelerin 5 kademeli oluşunun İslam’ın 5 şartını, 4 vaaz kürsüsünün 4 mezhebi, külliyedeki 32 kapının 32 farzı, arka minaredeki 6 yolun imanın 6 şartını, 12 şerefesinin ise 12. Osmanlı Padişahı döneminde yaptırılmasını temsil ettiği söylenen Selimiye Camisi, yılın her dönemi olduğu gibi ramazanda daha da artan bir yoğunlukla yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.
Selimiye Camisi, çimentodan arındırılacak