Dünyada temiz suya ulaşmak gittikçe zorlaşıyor, iklim değişikliği ve birçok etken yavaş yavaş kuraklığa götürüyor. EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Özhan Yurtseven’e göre, alınacak bazı tedbirlerle temiz su kullanım miktarı, gri suları ve yağmur suyunu kullanarak azaltılabilir. Üstelik bu sayede İstanbul’da yıllık 2,24 milyar TL, Ankara’da ise yıllık 876 milyon TL tasarruf sağlanabilmesi mümkün.
Son yüzyılda dünya nüfusu 3 kat artarken, tüketilen su miktarının da 7 kat arttığını vurgulayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Özhan Yurtseven, “Su kaynaklarını bilinçli ve etkin kullanmamız gereklidir. Suyun fazla ve dikkatsiz kullanılması, suyun kirlenmesi ve su kaçakları en büyük sorundur. Dünyada temiz suya çok kısıtlı ulaşabilen ciddi bir kesim vardır. Su kaynaklarının korunması için öncelikle kamuoyunun su hakkında bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Okullarda temiz su kaynağı, arıtma ve diğer konularda öğrenciler eğitilebilir ve gelecek nesiller bilinçlendirilebilir.
Yağmur suyu arıtma sistemleri ile de su tasarrufu sağlamak mümkündür. Yağmur sularının yaklaşık olarak %30’u yeraltı sularına karışmaktadır ve yağmur sularının %70’inden faydalanamamaktayız. Bu %70’lik kısım depolarda toplanıp daha sonra arıtılarak tekrar bahçe sulama gibi işlemlerde kullanılabilir. Gri su arıtma sistemleri ile evde kullandığımız tuvalet hariç sular depo edilip daha sonra arıtılarak tekrar kullanımı sağlanabilir.
Gri suyun yeniden kullanımıyla yüzde 30, yağmur suyu hasadıyla elde edilen suyun çeşitli alanlarda kullanımıyla da en az yüzde 10 olmak üzere toplamda şebeke suyundan yüzde 40 tasarruf sağlanabilmektedir. Bu tedbirlerle İstanbul’da günlük 6,15 milyon TL+KDV, yıllık ise 2,24 milyar TL+KDV tasarruf sağlanabilir. Ankara’da ise ASKİ 2021 içme ve kullanma suyu fiyatı 5 TL/m3. Aynı tedbirlerle Ankara’da da günlük 2,4 milyon TL+KDV, yıllık 876 milyon TL+KDV tasarruf sağlanabilir.” dedi.
Yağmur suyunun yağdığı yerde toplanıp arıtıldığında şebeke kanalizasyonuna verilen su miktarı hacminin de azalacağını ifade eden Özhan Yurtseven, “Maliyeti oldukça yüksek olan atık su arıtımı da azalacağından yatırım maliyetlerinin düşmesini sağlayacaktır. Şebeke suyunda çekilen ve kullanılan su da buna bağlı azalacağından şebeke suyu dağıtım maliyetleri de düşecektir. Sonuçta yağmur suyunun toprağa karışıp barajlara ulaşmasını ve arıtılarak şebekeden evimize geri dönmesini beklemek maliyetli bir yoldur.
Bunun yerine WC, bahçe gibi ikincil alanlarda yerinde suları toplayıp kullanmak maliyet açısında uzun vadede büyük bir ekonomik tasarruftur. Yağmur suyu atık sudan daha az nitrojen içerdiği için de arıtılması daha kolay bir sudur. Üstelik yağmur suyu sulama suyu olarak kullanıldığında iyi bir gübre kaynağı olarak bilinir. Ülkemizde suyun en büyük kısmını % 72 ile tarımda, % 18’i evlerde ve daha az payı % 10’nunu endüstride kullanmaktayız. Her türlü uygulama teşvikle büyür. Bu tür sistemlerin yeni bina ve sitelere konulması durumunda teşvik amaçlı bu yapıların su tarifeleri düşürülebilir, imalata özendirici etkisi olur.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Akıllı ev sistemleri hem güvenlik hem konfor sağlıyor