Tesa Yapı Livza ile ilk üç konut markasından biri olacak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bazı sektörler bazı dönemlerde yükselişe geçer. İnşaat, 15 yıldır bu kategoride yer alan bir sektör olarak konumlanıyor. Bu durumda doğal olarak farklı alanlardan yatırımcı çekmesi de kaçınılmaz oluyor.

Fakat Tesa Grup bunun aksine bir gelişim göstermiş. 30 yıl önce temeli “İnşaat” olarak atılan grup, ilerleyen süreçlerde tekstile yatırım yaparak İstanbul ve Sinop’ta çorap imalatı yapar hale gelmiş.

İnşaatçılığı ana eksen sektör olarak kendilerine belirlediklerini anlatan Tesa Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Asım Sağlam, kadirşinas bir ifadeyle, ”Bu dede mesleğimiz. Çocukluğumuz şantiyede geçti. Babamız şu an şirketi yöneten üç erkek kardeşe anahtarı teslim etti. Emanet olarak baktığımız bu işi çocuklarımıza daha da büyüterek aktarmanın gayreti içindeyiz.” diye konuşuyor.

İşte Asım Sağlam ile yaptığımız söyleşinin tam metni…

Tesa Grup olarak çorap üretimi ve inşaat sektöründe varsınız. İşin temeli hangi sektördür? Çorapçılık mı, inşaatı mı?

Tesa Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Asım Sağlam

İnşaat bizim dede mesleğimizdir. Dedemiz inşaat işlerine İstanbul Aksaray’da başlamış; hala orada bir ofisimiz var. Çalışmalarımıza 1988 yılında inşaat işleriyle başladık, sonrasında oradan edindiğimiz sermaye ile 1994 yılında tekstil sektörüne yatırım yaptık. Kısacası biz inşaattan sermaye ayırarak tekstil yapan bir firmayız. Genel eğilim bunun tam tersidir. Tekstilden inşaata geçilir ama biz inşaat özünde büyümüş bir firmayız. Amiral gemimiz her zaman inşaat oldu. Sur içinde bizim imzamızı taşıyan çok yapı mevcut.

İnşaatın beraberinde tekstile üretici olarak girdik. Grubumuzun tekstil kolu olan TEMU Çorap 1994 yılında kurulmuş olup, Avrupa’nın birçok ülkesi başta olmak üzere Sudan, Ürdün ve Katar gibi önemli Afrika ülkelerine ihracat yaparak Türk markasını dünyaya tanıtıyor.

Anadolu’ya da yatırım yaptık. Mute Çorap Sinop’ta kuruldu ve tekstil üretiminin ikinci ayağını oluşturuyor. Aylık 1.5 – 2 milyon çift çorap üretiyoruz. Yaklaşık yıllık 25-30 milyon TL arası değişen bir ciroya ulaşıyoruz. Bu alandaki ciromuzu önümüzdeki yıldan itibaren de artırmaya devam edeceğiz.

İmalatımızı İstanbul ve Sinop olarak devam ettiriyoruz. İstanbul artık imalattan çıktığı ve lüks olduğu düşüncesiyle biz yatırımlarımıza Anadolu’da devam ettik… Sinop’ta bir fabrika kurduk. Altıncı bölge teşvik bölgesiydi, bundan yararlanarak Sinop Organize Sanayi Bölgesi içinde 6. Bölgede bir fabrikamız bulunuyor. Uzun vadede sektördeki imalatımızın tamamını Anadolu’ya aktarmayı planlıyoruz.

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

30’dan fazla ülkeye ihracatımız var, daha çok Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapıyoruz. Metro Gross Marketler’in ana tedarikçisiyiz.

Onun dışında kendi müşterilerimiz var. Avrupa‘da İngiltere ve Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda’yı sayabiliriz. Son 3 yıldan beridir Afrika pazarına da girdik. Sudan, Gana başta olmak üzere Afrika ülkelerine de ihracat yapıyoruz. Amerika’ya dönemsel ihracatımız oluyor. Orta Asya’ya ise bir dönem oldu ama şu anda Avrupa ve Afrika ülkeleri ile yoğunlukla çalışıyoruz. Stok değil sipariş üzerine bir üretimimiz var. İç piyasaya üretim yapmıyoruz. Grup olarak ana kollarımız inşaat, tekstil ve dış ticaretten oluşuyor.

Dış ticarette yaptığınız işler tam olarak nelerdir?

Dış ticaret alanında alım-satım yapıyoruz. Türkiye’den tekstil ürünlerimizi Alman ortaklı firmamız üzerinden yurt dışına satıyoruz. Kendi üretimimiz olan ürünleri bu şirketimiz aracılığıyla yurt dışına ihraç ediyoruz.

Dış ticaretin yıllık cirosu ne kadar?

Kendi ürettiğimiz ürünler ile 25 milyon ciro sağlıyoruz. Ayrıca yılda tahmini 5 milyon lira alıp sattığımız ürünlerden gelir sağlıyoruz. Toplamda bu alanda 30 milyon liralık bir ciromuz var.

Tesa Yapı başta olmak üzere bu alandaki geçmişinize ışık tutsak… Bu zamana kadar hayata geçirdiğiniz projeler hakkında metrekare ve bölge olarak bilgi verebilir misiniz?

İstanbul’un çeşitli lokasyonlarında birçok projeye imza attık ama Avrupa yakasında yoğunlaştık. Özellikle Fındıkzade, Aksaray ve Şehremini’de proje geliştirdik. Bu lokasyonlar dışında Bahçelievler, Bakırköy, Zeytinburnu, Beylikdüzü, Yenibosna, Bakırköy lokasyonlarında projeler yaptık.

Tesa Yapı olarak bugüne kadar birçok prestijli toplu konut ve ticari gayrimenkul projesine imza atarak 1.500 adetin üzerinde konut yaptık. Şimdilerde İstanbul’un merkezi lokasyonlarından Zeytinburnu’nda özel sektör eliyle yapılan en büyük kentsel dönüşüm projelerinden Livza Zeytinburnu projesini başlattık. Kaliteli, modern ve sağlam yapılar inşa etmeyi kendine ilke edindik.

İnovatif malzemeleri geleneksel değerlerle birleştirerek kompozit bir üslup oluşturduk ve modern toplumun sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, geleneksel aile değerlerini ve mahalle kültürünü odak alan yapılara imza attık.

Livza Zeyinburnu’nu biraz daha açabilir miyiz?

Tesa Yapı olarak 2008 yılına geldiğimizde kurumsal yapımızı sağlamlaştırmak için kurumsal kimlik çalışmalarıyla işe başladık. Farsça bereket anlamına gelen ‘Livza’yı konsept olarak tanımladık. Üretimi bu isim altında yapmaya endeksledik. Livza Zeytinburnu’ndan önce inşasını tamamladığımız Livza Mahmutbey var. Bunun dışında Livza Florya’yı tamamladık. Son olarak Livza Zeytinburnu’na devam ediyoruz.

Avrupa Yakası’nın ulaşım merkezi Zeytinburnu’nda yer alan Livza Zeytinburnu, deniz manzarası, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi mega projelere yakınlığı ile öne çıkıyor. Birçok ulaşım aracının kesiştiği noktada yer alan projenin hemen önünde Kazlıçeşme – Söğütlüçeşme ve Yenikapı – Sefaköy Metro Hattı’na ait olmak üzere iki ayrı hattın durakları yer alıyor. Mesafesi 70-80 metre…

Dolayısıyla hem ulaşım çok rahat hem de önünden sahile inebiliyorsunuz. Kültür Merkezi ve Kaymakamlık binasının karşısında bulunan projemiz, aynı zamanda 2019 yılında tamamlanması beklenen ve büyüklüğü yaklaşık 90 bin metrekare olacak olan şehir parkına da komşu.

Projenin detayları…?

15 katlı tek blok, 101 daire ve 8 adet iki katlı ticari alandan oluşan Livza Zeytinburnu’nda, daireler 650 bin – 1 milyon 750 bin fiyat aralığında bulunuyor. Tesa Yapı, üç ayrı banka ile yapılacak olan garantörlük anlaşmaları ile de özel faiz oranlarıyla satış yapmanın yanı sıra kendi bünyesinde kredili ya da vadeli ödeme seçenekleri sunarak müşterilerine özel ödeme alternatifleri sunuyor.

Livza Zeytinburnu; ev sahiplerine, proje yapımında kullanılacak inşaat tekniği sayesinde kirişsiz, ferah bir yaşam alanı sunuyor. 1+1 dairelerin olmadığı, tamamen aile konseptiyle hayata geçirilen projede; 2+1 daireler 88 ila 115 metrekare, 3+1 daireler 127 ila 152 metrekare, 4+1 daireler ise 198 ila 208 metrekare olarak tasarlandı. Projenin satılabilir alanı 15 bin, inşaat alanı ise yaklaşık 20 bin metrekare olarak belirlendi.

Sakinlerine huzurlu bir yaşam vaat eden projede 4 kat otopark bulunuyor. 1050 metrekare sosyal alana sahip projede; mini futbol sahası, kapalı çocuk oyun alanları, bilardo ve masa tenisi alanları, ayrıca sauna, Fin hamamı, Türk Hamamı, dinlenme alanları, fitness center, yeşil yürüyüş alanı ile bay-bayan çok amaçlı sohbet toplantı alanları ve mescitler de bulunuyor. Projede ayrıca özel peyzaj düzenlemesi gibi açık sosyal donatı alanları da yer alıyor.

Projenin satışları başladı mı?

Ön talep toplamaya başladık ancak 15 gün sonra açılışını yapacağımız satış ofisimizde ilk satışlara başlayacağız.

Projeyi öne çıkaran özelliği ne?

Livza Zeytinburnu bölgenin özel sektör eliyle yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesi olma özelliği taşıyor. Genelde Zeytinburnu’nda Emlak Konut, Kiptaş ya da kamu eliyle birtakım projeler gelişiyor. Ancak özel müteşebbis anlamında bu çaplı bir iş şimdiye kadar olmadı; bunun başlangıcını biz yapıyoruz.

Hafriyatını almaya başladık. Zeytinburnu’nun bu denli bir kentsel dönüşüm projesine ihtiyacı vardı. Bunun dışında bu bölgede yeni projeler de hayata geçirmeyi hedefliyoruz.  Nitelikli konut açığı çok olan bu bölgede fazla güvenlikli sosyal alanların olduğu, otoparkların olduğu bir site hayatı çok fazla yok.

Yatırım değerini ve maliklere verdiğiniz oranı alabilir miyim?

65 milyon TL yatırım tutarıyla hayata geçiriliyoruz. Yaklaşık yüzde 55 oranında malikler hak sahibi olacak.

Alibeyköy’deki projenizin toplam yatırım değeri nedir?

Alibeyköy nitelikli projelere ihtiyacı olan bir bölge. Bölgenin siması değişiyor. Dere ıslahı ve AVM, hastane yapıldı, cep otogarı hayata geçirildi. Aynı zamanda 5. Levent projesi ile Emlak Konut’un projeleri hayata geçirildi.

Burada Livza Zeytinburnu’na göre daha küçük diyebileceğimiz, 12 bin metrekare inşaat alanına sahip bir projemiz bulunmakta. Yaklaşık 20-25 milyon lira arasında bir maliyetle 8 parseli alarak tevhid yaptık. ilgi duyduğumuz bir bölgeydi. Eyüp’te de yerler bakıyoruz. Alibeyköy ve Zeytinburnu projemizi 2018’de tamamlayacağız.

Başka projeler olacak mı? Geleceğe yönelik planlarınız nedir?

Merkez kıymetli böyle sıkışık dönemlerde merkezin talebi daha çok artıyor diye düşünüyoruz. Merkezin kıymeti düşmüyor açıkçası. Biz de inşaat firması olarak daha az riskli gitmek adına merkezi gitmeyi düşünüyoruz. Bundan 5-6 sene öncesinde Beylikdüzü bölgesinde işler yaptık. Ancak şu anda bizim öngörümüz şehrin merkezi noktalarında proje geliştirmekten yana.

Burada birtakım maliyet dezavantajlarımız olmuyor mu tabi ki oluyor arsa maliyetleri artıyor. Satış fiyatları baskılı olduğundan dolayı kazancımız azalıyor. Ama tabii merkezin satış kabiliyeti şu sıralarda çeperlerden iyi diyebiliriz.

Merkezde vatandaşın yeni yapılan projelere tepkisi ne oluyor?

Vatandaşın yoğun ilgisi oluyor. Bütün Zeytinburnu’nda inanılmaz ilgi var. Kentsel dönüşümün detayları merak ediliyor, konu yine vatandaşta düğümleniyor.

Vatandaşta düğümleniyor derken neyi kastettiniz?

Kentsel dönüşümle ilgili sürekli yönetmelikler yayınlanıyor, kanunlar çıkıyor, destekler oluyor ama önündeki en büyük engel olarak yine vatandaşın kendisi diyebiliriz. Vatandaşın dönüşüme teveccühü olsa da karşı çıkan yine kendisi oluyor. Çeşitli bölgelerle ilgili pek çok toplantılar yaptık. Talep, heves ve istek olduğu gibi absürt taleplerle gelip işi engelleyenler de oluyor. Dolayısıyla çözümlenemiyor. Kentsel dönüşüm bilgi işi sabır işi bunları göze alırsanız ancak öyle ilerleyebilirsiniz.

İnşaattaki cirosal büyüklüğünüz nedir bana bir rakam verir misiniz?

Geçen seneki grup ciromuz 75 milyon lira civarındaydı. İnşaat tarafı bunun 45-50 milyon lirası. 2018 – 2019 için satış odaklı düşünürsek iki projemizden de 100 – 110 milyon lira arası bir ciro bekliyorum. Bu rakamlara tabii çorabı katmadım. Orada Anadolu yatırımımızın faydası olacaktır. Bekleyip göreceğiz.

Arsa stokunuz ne durumda bunu öğrenebilir miyiz?

Son 3 senede fazla sayıda arsa aldık. Gelecek için yatırımın kuzeyde olması nedeniyle o noktadaki bölgelerde arsa alımları yaptık. Balıkesir ve Çanakkale’de de parsellerimiz var. Ne kadarını hayata geçireceğimizi zaman gösterecek.

Totalde kaç dönüm?

Yaklaşık 300 dönüm diyebiliriz.

Sadece İstanbul’un kuzeyden mi arsalar aldınız?

Yok çeşitli yerlerden aldık. Toplamda yoğun olarak kuzeyde arsa yatırımları yaptık ama merkezde de arsa alımlarımız oldu.

Merkezde hangi ilçelerde?

Bakırköy ve Topkapı. Biz Topkapı’ya önem veren bir şirketiz. Topkapı’da 40 dönümü aşan arsa yatırımlarımız oldu.

Böyle küçük küçük parseller mi?

Çeşitli büyüklüklerde diyebiliriz. Topkapı’da 2 dönüm, 1 dönüm ve 1 buçuk dönümlük arsalar aldık.

TESA Yapı olarak 2018’de ileriye dönük olarak işinizi büyütme planlarınız nelerdir?

Tabi ki işimizi büyütme planlarımız var ama her projede bir öncekinden daha fazlasını yapmanız gerektiğini iyi biliyorum. Bu daha fazladan kasıt konut adedi olabilir, ciro olabilir, sürekli işi büyütmemiz lazım. Eğer biz geçen senenin aynısını yaparsak, o sene büyümedik demektir.

Biz işimizi büyütme üzerine kurulduk yani gayemiz babamızdan aldığımız işi her geçen gün daha da büyütmek üzerine. Bahsettiğimiz projelerin bir kısmı kentsel dönüşümle ilerlemiş işler ama arsa yatırımlarımız da var. Bu büyümeyi biz kentsel dönüşüm odaklı ya da arsa, tek parsel üzerinde birtakım sözleşmeler yaparak sağlayabiliriz.

TESA’yı 2023’te… 2030’da nerelere getirmeyi düşünüyorsunuz?

Öncelikle Livza markasını insanların aklına kazımamız lazım. Livza’dan bir daire alan müşterinin satışı ve satış sonrasını düşünmemesi lazım. Yatırımcının Livza’dan bir daire aldığında ben bu işten para kazanırım demesi lazım. Öncelikli hedefimiz müşteri memnuniyetidir. İnsanları mutlu etmemiz lazım. İnsanların oturduğu konuttan memnun olması lazım, bir eksiklik görüyorsa o eksikliklerin hemen giderilmesi lazım. O ilgi alakayı görmeleri lazım.

Bunun için bir sistem kuruyor musunuz?

Tabii ki kuruyoruz. İçeride danışmanlarımız var. Bununla ilgili biz Livza’da yenilikçi neler yapabiliriz, bizden konut alanlara nasıl imkanlar sunabiliriz diye çalışıyoruz. Kardeşim sürekli teslim ettiğimiz projeleri geziyor. Onlardaki aksaklıklar, yönetimlerdeki aksaklıklar konusunda hızlıca çözüm buluyoruz.

7 yıl önce bitirdiğimiz bir projedeki eksiklik ile ilgili bile bizimle ilgili bir hata olmamasına karşın gerekli yönlendirmelerimizi yaptık. Dolayısıyla öncelikli hedefimiz paydaşları mutlu etmek. İkinci olarak Livza, tüketicinin aklına gelen markalardan ilk 3 sırada yer almalı. Hedefimiz bu.

Tesa Yapı olarak her yıl daha fazlasını yaparak 2023’e kadar Livza markamızı sektörün en çok bilinen 3 markasından biri yapmak en büyük hedefimiz.

Sektörde nerelerde zorlanıyorsunuz?

Piyasa koşulları zorlasa da satışları yatırımcılarımız için kolaylaştırmaya çalışıyoruz. En büyük sıkıntı; faiz oranlarının yüksek olmasıdır. Merkez Bankası’nın faiz koridoru 12.75’lerde. Enflasyon yüzde 12. İstediğimiz, beklediğimiz hava bu değil. Faizlerin hızlıca tek hanelere düşmesi, enflasyonist ortamın kalkması, hayal edilen yüzde 3-4’lük seviyelere gelmesi öncelikli hedefler olmalıdır.

Geçen seneki verilerde; girdi maliyetlerinde, işçilikte yüzde 15, ham maddede yüzde 25 artış var. Bunları biz absorbe ediyoruz şu anda. Bunları hiçbir müteahhit satış fiyatına yansıtamaz.

Bunun dışında bankalarla yaptığımız garantörlük anlaşmalarında, piyasa faizleri değil özel faizlerle çıkmak zorundayız. Bu durum karlılığımızdan ödün vermemiz anlamına geliyor. Bitirdiğimiz bir projemizde ‘120 ay, 0,99 faiz’ kampanyasını yapıyoruz. Bu tabii karlılığımızdan ödün verdiğimiz anlamına geliyor.

Yeni başlayacağımız projede de ‘36 ay vade farksız’ satış yapacağız, bu da yine kendimizin yaptığı bir şey. Tamamen finansal yapınızın güçlü olmasıyla ilgili bir durumdan bahsediyorum. Bu dönemi böyle atlatacağız.

2017 yılının sonunda alınan ruhsat sayılarında ciddi bir artış var. Bu durum 2018’in daha iyi olacağını gösteriyor. 2019 seçim yılı bildiğiniz üzere; bu yılın ikinci yarısından itibaren seçim atmosferine girilecektir. Biraz daha ekonomi geri plana atılabilir. İnşallah hızlıca bu dönemleri atlatıp, 2019’dan sonra daha hızlı, daha ekonominin konuşulduğu, faizlerin düştüğü, enflasyonun düştüğü bir döneme gireceğiz. O dönemde inşaat sektöründe de büyümenin artacağını düşünüyorum.

İnşaat sektörünün ihtiyaç kadar yapılması taraftarıyım. Siz ne dersiniz?

Türkiye’de yıllık 840 bin konut ihtiyacı var. Bunun 400 bini ikinci el satış, 400-450 bin civarı da sıfır satış. İstanbul’un çok ciddi bir konut ihtiyacı var. 860 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. İnşaat, Gayri Safi Yurt içi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 8’ine tekabül ediyor. Bu daha çok artacaktır.

Biz 150 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyiz. Bu sayıları çok az görüyorum. Toplam dış ticaret hacmi 400 milyar dolar. İhracatın 2023 hedefi 500 milyar dolar. Bu hedeflerin yakalanabileceğini düşünüyorum. Tabii bir tarafımız da sanayici, ihracatçıyız. İhracatın hızlanacağına inanıyoruz. Çünkü coğrafi avantajımız her zaman var. Yeter ki ekonomik verilerimiz de iyi olsun. Türk lirasının bu değer kaybedişi bizim için sıkıntılı bir durum.

Tüm bu faiz, enflasyon verileri toparlanırsa maliyetlerin hızlı bir şekilde toparlanacağını ve ihracatın artacağını düşünüyorum. Ayrıca ekonominin büyüyeceğine de eminim. Türkiye, ekonomik dinamikleri çok güçlü bir ülkedir. Benim gelecek için ümidim var.

Yeter ki istikrar olsun

Aynı zamanda kendi özümüze dönmeliyiz diye düşünüyorum. Her ne yaparsak yapalım çözüm kendi içimizde. Çok ciddi bir genç nüfusumuz var, bunu iyi değerlendirmeliyiz. Okuyan üniversiteli, öğrenci sayımız çok fazla. Ancak bu nüfusa nitelikli bir iş sağlayamıyoruz çünkü sanayimiz yok.

Öncelikle sanayimizi geliştirmemiz gerekiyor. Bu ülkenin çıkışı; sanayileşmeyle olacaktır. Geri kalan inşaat sektörü gibi sektörler elbette olacaktır ancak ihtiyaç kadar olacaktır. Biz daha yeni kendi savunma sanayisini geliştirmeye çalışan bir ülkeyiz. Bundan 10 sene önce böyle bir derdimiz yoktu. Şimdi İHA üretecek kapasiteye sahibiz. Kendi iç dinamiklerimize dönersek, bu coğrafyanın lideri konumuna geliriz. Daha da ilerilerde olacağımıza inanıyorum.

Son sözleriniz neler olur?

Biz firma olarak genç bir nesiliz. Babam önümüzü çok açtı ve risk almamızı sağladı. Bu çok önemli bir şey. Ben de Allah nasip ederse, kendi çocuklarıma böyle yapmak isterim.

Biz de düşe kalka öğrendik. Çocukluğum şantiyelerde geçti. Günün sonunda babam anahtarı bize teslim etti ve gitti. Biz de olaya emanetçi gözüyle bakıyoruz. Bu bize devrolan emaneti layıkıyla yürütmeyi, her geçen gün büyütmeyi ve ayakları yere sağlam basan iyi, tanınmış ve güvenilir bir firma olmayı hedefletiyor. Ülkemden de beklentim budur; çok daha iyi yerlerde olmalıyız. Daha da iyi olacağız.

Hüseyin Belibağlı-Emlaknews.com.tr