Anılar inşaatın altında kalacak “Zaman, geçmişten gelen bir nehirdir” derler. Ankara‘da; Friglerin, Büyük İskender’in, Keltlerin, Romalıların, Selçukluların, Osmanlı’nın akıp geçtiği 2 bin 800 yıllık o nehrin kenarında hep var oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak zaman yolculuğuna devam ediyor. Bu şehirde, sadece Ankaralılar’ın değil, Türkiye’de yaşayan herkesin bilmesi ve yaşatması gereken yapılar vardır: İlk Meclis, Ankara Palas, Çankaya Köşkü ve Gar binası gibi…
Bu aralar, nereye gitsem TCDD ile TOKİ ve Maliye Bakanlığı arasında imzalanan bir protokolün konuşulduğunu duyuyorum. Herkes “Gar’ı yıkacaklar” ile biten endişeli cümleler kuruyor. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Ankara Kalesi, Çankaya Köşkü, Ankara Garı üçgeninde oluşan tarihi ‘Cumhuriyet aksını’ düşününce endişeye hak veriyor insan. Hele hele de Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) herkesin gözünün önünde bir beton ve plastik yığınına dönüşmesine tanıklık ettikten sonra…
İnşaatta bulunan Roma mezarları Ankara Gar yerleşkesinin ilk ve en eski yapısı, Osmanlı’nın demiryolu atılımını gerçekleştiren Anadolu Demiryolu Şirketi’nin 1892’de tamamladığı taş binaydı. Kemaleddin Bey imzasını taşıyan bina zamanla Kurtuluş Savaşı’nın da en önemli karargâhına dönüşmüştü. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını çakan Atatürk; Amasya, Erzurum ve Sivas’taki çalışmalarının ardından 27 Aralık 1919’da bu binaya yerleşmişti. Bina iki yıl boyunca Başkomutanlık Karargâhı olarak kullanılmış, TBMM’nin kurulma kararı bu binada alınmıştı.
Atatürk’ün Köşk’e taşmana dek kullandığı bu bina şu anda, Atatürk’ün çalışma ve yatak odaları, banyosu, kişisel eşyalarının sergilendiği bir müze olarak hizmet veriyor ve ‘Atatürk Konutu’ olarak biliniyor.
Ankara’nın başkent oluşundan sonra hızla büyüyen kentin ihtiyaçlarını karşılayamayınca yeni bir merkez garına ihtiyaç duyulmuştu. Yeni gar binasının temeli, 3 Kasım 1935’te atılmış, inşaatı 2 Eylül 1937’de tamamlanmıştı. Açılışıysa birçok yeni eserle birlikte Cumhuriyetin 14’üncü kuruluş yıldönümünde yapılmıştı. Planları genç mimar-mühendis Şekip Akalın tarafından çizildi.
Türkiye Cumhuriyeti büyüdükçe Atatürk’ün ‘demir ağlar’ı da, TCDD de büyümüştü. Bu nedenle yerleşke içine 1941’de tamamlanan TCDD Genel Müdürlük Binası eklendi. Binanın inşaatı sırasında iki Roma mezarının bulunduğunu da hatırlatmakta yarar var. Yerleşkedeki başka bir bina da halihazırda TCDD Müzesi ve Sanat Galerisi olan taş binaydı.
Ada ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara Garı’ndan uğurlanışı.
parsel numaralarını ve cadde isimlerini önüme koyup haritadan kontrol ettim. Ardından da Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanı Ahmet Arslan’a sordum.
Şu sonucu çıkardım: Tarihi garın tam karşısında, yüzünüzü gar binasına dönerek durun. Sol taraftaki Müze ve Sanat Galerisi binasının solundan başlayıp CSO binasına kadar olan bölge, TOKİ’ye devredilmiş.
Yani Gençlik Parkı’nın lunapark kısmının karşısında kalan TCDD lojmanları, Demirspor tesisleri, düğün salonu, TCDD Misafirhanesi, kreş ve gündüz bakımevinin olduğu arazi artık TOKİ’nin.
Protokol çerçevesinde; TOKİ, TCDD’ye Eryaman’da aynı tesisleri inşa edecek ve aldığı alandaki binaları yıkıp çıkan araziyi ‘değerlendirecek’. Biraz önce saydığım Müze ve Sanat Galerisi, Ana Gar Binası, Atatürk Konutu, Gazino Binası, Saat Kulesi, Vagon Restoran ve Genel Müdürlük Binası’na dokunulmayacak.
Başta sevgili eşim Serap ve Doğan Burda Dergi Grubu’nun Ankara Temsilcisi Erdal İpekeşen olmak üzere, TOKİ tarafından yıkılacak lojmanlarda büyümüş çok insan tanıyorum. Haliyle bir yol çavuşuyla istasyon müdürünün aynı lojman binasında oturduğunu, demiryolu çalışanlarının düğünde, cenazede hep bir arada olan bir camia olduğunu iyi biliyorum.
Bakan Arslan, “Hiçbir tarihi binaya dokunulmayacak” diyor. Ancak hislerim, TOKİ’nin aldığı arazideki inşaat tamamlandığında tarihi binaların, yıkılmasalar da yeni binaların gölgesinde kalacağını söylüyor.
Tıpkı AOÇ’nin plastik ve beton yığınlarının altında kaldığı gibi. Ya o lojmanlarda büyüyen, Demirspor Düğün Salonu’ndaki düğünlere kaçak girip karınlarını doyuran, ebeveynlerinden gizlice
Onlar da yakında yükselmeye başlayacak devasa binaların altında kalacak. Tıpkı TCDD Genel Müdürlük Binası’nın altında kalan Roma mezarları gibi… Ankara Garı, 80’li yıllardan beri toplu gösterilerin mekânıydı. 10 Ekim 2015’teki Barış Mitingi sırasında düzenlenen bombalı saldırıda kaybettiğimiz 103 candan sonra acının da sembolü haline geldi.
Deniz Zeyrek-Hürriyet Pazar
TOKİ Tarihi Ankara Garı’nda nereleri yıkacak?