Türk Çimento Sektörüyle ilgili önemli rakamlara değinen Özdemir, 2018 yılı ilk 6 ay verilerine göre İnşaat sektöründe %3,3 artış yaşandığını belirtti. Özdemir, “2017 ve 2018 yıllarına baktığımızda iç satışta Ege, İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde artış yaşandığını gözlemliyoruz. Piyasalarda dalgalanmanın yoğun olarak yaşandığı Ocak-Haziran döneminde sektörümüz üretimini geçen yıla göre yaklaşık yüzde 4,5 oranında artırdı. 2018 yılı ilk 8 ay verilerine göre üretimin yaklaşık yüzde 10’u ise ihracat olarak gerçekleşti. İhracatta İsrail, Suriye ve Irak öne çıkan ülkeler olurken, özellikle İsrail’deki artış ise dikkat çekiyor. ABD, Haiti ve Kolombiya’nın öncülüğünde, Amerika kıtasına da ihracatımız artıyor. Bütün bu gelişmelere baktığımızda yerli üretimimizin arttığını ve ihracatta güç kazandığımızı görüyoruz” diye konuştu.
Türkiye çimento sektörünün giderek büyüme kaydettiğini ve yatırımlarını sürdürmeye devam edeceğini dile getiren Nihat Özdemir, “Bu yıl içinde biri Ege Bölgesi’nde diğeri Doğu Anadolu Bölgesi’nde olmak üzere iki yeni fabrika devreye girdi. Ayrıca mevcut iki fabrikada da kapasite artışı gerçekleşti. 2020 yılı sonuna kadar, iki fabrikamızda kapasite artışı yaşanması ve üç yeni fabrika kurulması planlanıyor. Devreye girecek bu kapasitenin yaklaşık 13 milyon ton olacağını tahmin ediyoruz. Ekonomik olarak sağladığımız katkıyı ve üretim gücümüzü; ülkemize değer yaratmak için aralıksız sürdürüyoruz” dedi.
Toplantının en dikkat çeken konuları arasında ise Beton Yol ve Beton Bariyerler olurken, asfaltın hammaddesi olan bitüm maliyetleri ve beton yollarla arasındaki maliyet farkları ortaya konuldu. Toplantıda, Beton Yolların uygulama ve bakım maliyetleri bakımından yüzde 40 oranında tasarruf sağlayacağına dikkat çekildi.
Beton Yol ve Beton Bariyer projelerinin Türkiye için yerli bir çözüm olduğunu vurgulayan TOBB Çimento ve Çimento Ürünleri Meclisi Başkanı Nihat Özdemir, “Yolların ve bariyerlerin beton olarak planlanması yerli üretimi destekleyecektir. Hem yaşam boyu maliyeti açısından daha cazip, hem de vatandaşlarımızın güvenliği için çok daha faydalı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Yol yapımında ve bariyerlerde beton kullanılması durumunda, sektör içi rekabetin yanı sıra sektörler arası rekabetin de oluşmasının önemine değinen Özdemir, “Özellikle gelişmiş ülkelerde sektörler arası rekabet oluşturularak kamu kaynakları etkin kullanılması sağlanmaktadır” dedi.
Avrupa ülkelerinin çoğunda orta refüjlerdeki bariyerlerin beton olma zorunluluğunu vurgu yapan Özdemir, trafik kazası rakamlarının yüksek olduğu Türkiye’de de standarda uygun beton bariyerlerin bu oranları azaltacağını belirtti.
Türk çimento sektörünün ihracatta pazar payı büyüyor