İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • EmlakNews.com.tr
  • Türkiye’de mutfak yok diyerek İtalya’dan Stosa’yı getirdi

Türkiye’de mutfak yok diyerek İtalya’dan Stosa’yı getirdi

Türkiye’de her yıl satılan yeni 700 bin konutta nitelikli bir mutfak markası olmadığı gözleminden harekete geçen Aykar İnşaat, geçtiğimiz günlerde bu alanda İtalya’nın ikincisi olan Stosa‘yı Türkiye’ye getirdiğini duyurdu.

la-vie-istanbul-2016-galeri

“Türkiye’de mutfak yok mu ki?” düşüncesiyle görüştüğümüz ithalatçı firma Aykar İnşaat Yönetimi Kurulu Başkanı Faruk Aydın bize bambaşka gerçeklerden söz etti. İnşaattan ahlaka, mutfak ekipmanlarından Türkiye’deki ekonomiye kadar birçok konuda Aydın’ın fikirlerini öğrenme fırsatı bulduk.

Bu yıl böyle biter

Ülkenin dalgalı ekonomik yapısının 2017 Eylül’e kadar böyle gideceğini ileri süren Aydın, işlerin bu seviyede gitmesine razı olduğunu dile getirdi. “Gelecek yılın ilk yarısı da referandum, seçim… ile geçer. Sonrasında yaz gelir. Eylül’e kadar bir şey olmaz. Böyle giderse iyidir.” diyerek görüşlerini sergiledi.

aykar-5

Avrupalı dünyaya nasıl gelirse öyle gider

Stosa’yı Türkiye’yi getirme konusuna değinen Aydın, “Avrupalıların bizim gibi dinamizmi yok. İstanbul’a her geldiklerinde farklı bir şey gördüklerini söylüyorlar. Onlarda yeni bir şey yok, buna ihtiyaçta yok, isteyen de yok. Oturmuş bir sistemleri var. İnsanlar bize göre rahat bir yaşam sürüyorlar.” dedi.

İnşaat iyi ama her şey değil

İnşaatın iyi bir sektör olmasına ‘tamam’ diyen Aydın, ‘ama’ diye devam ederek, “Önemlidir, Ekonomiye katkısı vardır ancak geri dönüşü uzundur. Ama bir fabrika 5-6 yılda ekonomiye döner. Katkısı da yüksektir ve süreklidir. Teşviklerin bu açıdan reel ekonomiye ve üretime yapılması gerekir.” diyerek farklı bir bakış açısı sundu.

Aykar’la çeyrek yüzyıla ulaştı

Yirmi iki yıllık firma olduklarının altını çizerek inşaat mühendisi olduğunu söyleyen Aydın, “İşletme yönetiminde yüksek lisans yaptıktan sonra babamın yanında işe başladım. O da inşaat yüksek mühendisi idi. Yani geçmiş 1977’ye kadar uzanıyor, 1993’te Aykar İnşaat kuruldu ve bu isimle devam ediyoruz. Önce kat karşılığı işler yaptık. Depremden sonra güçlendirme, 2005’te de taahhüt işleri yaptık. Ticari olarak birine bağımlı olmak zorlayıcı olmaya başlayınca 2008’de taahhüt işlerine son vererek proje geliştirmeye ağırlık verdik.” dedi.

aykar-6

Yapı denetimi de yaptı

2000 ile 2010 yılları arasında yapı denetimi işleri yapan Aykar İnşaat, 2006-2007 yıllarında zirve yaparak birçok nitelikli projenin denetimini üstlendi. 2010’dan sonra rekabetin hizmetten çok paraya odaklanması üzerine ürktü. İşin sürdürülebilirliğini kaybettiğine inanarak bu alandan da çekildi. Satın aldığı arsalar üzerine konut ve ofis projeleri geliştirmeye ağırlık verdi.

Bu zaman kadar 350 bin metrekare kadar taahhüt işleri gerçekleştiren Aykar İnşaat 2008’den sonra 300 konutta 50 bin metrekare kadarda yap sat türünde konut üretti. Halen La Vie İstanbul ve Corner Aykar’da ofis projeleri gerçekleştiriyor. Her iki projede sona yaklaşan firma, arsa sahibi olduğu La Vie’nin satışında yüzde 40’tan fazlasını tamamladı. Bu projede metrekare birim fiyatları ortalama 4500 lira.

Küçükçekmece’de evlerinde gibiler

Küçükçekmece’de kendini iyi hisseden Aykar İnşaat, çapına göre iş yapıyor ve işlerini büyütmeye çalışıyor. Kimseyi mağdur etmeden ve mağdur edilmeden, taahhütlerde aksamaya yer vermeden çalışmak istiyor.

İstanbul’da da proje geliştirmenin iki yolu olduğuna inanıyor. Ya büyük ve markalı konutlar yapılacak ya da altyapının sunduğu imkanlara göre hareket edilecek. Aykar’ın tercihi ikincisi. Zire büyük projeye yetişmek istemiyor. Çünkü başlanan projenin bitiş tarihi taahhüt ediliyor ve bundan asla taviz vermiyor. Piyasada bunu yapan az sayıda firma olduğuna inanıyor.

Çanakkale’de arsa

ÖİB’den Çanakkale Biga merkezde Şeker Fabrikaları’nın bir arsasının satın alınmasına ilişkin ihale süreci devam eden Aykar İnşaat bu arsada 180 daire ve 14 dükkan yapmayı planlıyor. Arsaya verilen rakam ise 8 milyon 70 bin lira. Şu anda ÖİB’den onay bekleniyor.

Diğer projeler

Beylikdüzü Beykent’te hasılat paylaşımı yöntemi ile 60 ünitelik bir proje var. Sefaköy’de 20’şer dairelik 2 proje ise ruhsat aşamasında. Halkalı’da da 60 daire geliştirilecek bir arsanın malikleri ile görüşülüyor.

Bu piyasa şartlarında agresif olunmadan devam edilmesi gerektiğini savunan Aykar İnşaat, Türkiye’de fırsatın bitmeyeceğini ama lokasyonun değişeceğine inanıyor. Hesabını diğer dünyaya düzgün gitmek üzerine yapan firma az ama borçsuz işler geliştirmek istiyor.

Faruk Aydın’ın gözünden işini bitirenler Mesa, Nurol, Tekfen, Artaş, Yapı Merkezi ve Soyak gibi firmalar. Bunlar hiç satmasa da projeni bitirdiği için saygın bir konuma sahipler.

aykar-3

İtalya’dan Stosa’yı getirmek nasıl bir iştir?

Piyasadaki boşlukla beraber çocuklarının inşaat haricinde üretimini yapıp sürekli hale getirebilecekleri bir işleri olmasını fikrinden hareket eden Faruk Aydın, “Kurumsal hale getirebileceğimiz bir yapıya ihtiyaç duydum. İtalyanlarla da bunda mutabık kaldık. İlk yıl işleri oturtacağız. Üç yılda mağazaları artırmak ve ondan sonra da belli bir kapasiteyi yakalayınca da üretimin bir kısmını burada yapmayı planladık. Ağırlıklı kısmı büyük şehirlerde olmak üzere 15-20 mağazaya ulaştığımızda üretimi Türkiye’ye getireceğiz. Sonra da diğer büyük iller gelecek.”diyerek orta ölçekteki planlarını açıkladı.

Türkiye’de sektörün içinde bulunması nedeniyle Faruk Aydın tüm markaları tanıyor. “Burası tasarım, hizmet ve ürün kalitesi olarak ciddi boşlukların olduğu bir sektör” diyen Aydın sözlerine şöyle devam ediyor;

“Mutfak dendiğinde zincir olarak bunu yapan sadece bir firma var ama bu bir mobilya satmak değildir. Mutfak üretmek, satmak ve arkasında durmak bambaşka bir şeydir. Tasarım, sürdürülebilirlik, kalite, nitelik, fonksiyon, ekonomi, estetik gibi birçok unsurun bir arada olması gerekir. Birçok eski firma var ama bunu birisi hariç yerine getirebilen olmadı.”

aykar-4

Stosa’yı pazarda konumlayacağız

İtalyanların kendilerini araştırarak 2-3 aylık bir araştırmadan sonra karara vardıklarına dikkat çeken Aydın, “54 yıllık firma. Güçten ziyade çizgi arıyorlar. Bayilik değil Türkiye’de üretmek istediğimizden söz ettik. Birkaç dükkan hedeflemediğimizi anlattık ve ondan sonra anlaştık. Şu an ekibi oluşturuyoruz.” dedi.

Stosa’yı pazara oturtmak istediğini dile getiren Aydın, “Gövdeyi üretip, kapak ve aksesuarları dışarıdan getireceğiz. Bunu İtalyanlar bile Almanya’dan alıyorlar.” diye konuşuyor.

Yerliyle fiyat farkı yok

Fiyat olarak aynı kalite ve tasarımdaki yerli ürünlerle arada bir fark olmadığını kaydeden Aydın,”Türkiye’de işçilik daha ucuz. Bu size rekabet şansı tanıyor. Bu kadar avantajlı bir ürünü burada ürettiğimizde işçilik olarak Avrupa’nın malı en az yüzde 50 daha iyi. Kullanılan malzeme aynı. Avcılardaki 30 modelden 19’unu sergiliyoruz. Tasarımların birbiri ile ilgisi yok. Çok fazla çeşit var. Markalı konutlarda da mutlaka olacağım ama öncelikle müşterinin ne istediği önemli. Normal projelerde yer alamayız ama üst segment isteklerde fiyatta dahil olmak üzere her şey ile rekabet eder ve kazanırız.” diyerek iddialı konuştu.

leonardo-sani_faruk-aydin

Leonardo-Sani ve Faruk Aydın bir arada

‘Batı bizi anlamaz’

İşlerden sonra genel konulara geçen Aydın, Avrupa’nın Türkiye’den çok farklı olduğunu ve onların bizi anlamadıklarını kaydederek, “Çalışma saatleri falan çok iyi. Orası ile aramızda kıyas götürmeyecek bir farklılık var. Türkiye’deki durumu anlamıyorlar. Orada insanların gelecekle ilgili bir kaygıları yok. Bizde işe giren 6 ay sonra kendi işinin patronu olur. Orada öyle bir dünya söz konusu değil.

‘Avrupalı kaderine razıdır’

Bizdeki gibi kırılmalar ve zıplamalar yaşanmaz. İnsanlar belli hayat çizgilerine razılar. Bizde ise her an her şey olabilir. Aslında bu bir avantaj. Şu son yaşadıklarımız Amerika’da yaşansa insanlar bunalımdan sokağa çıkmazdı. Biz; kurşuna kafa atan, tankın önüne yatan, uçağa taş atan bir milletiz. Komedi gibi gelebilir ama bizi ayakta tutan bu dinamizmdir. Eğer bizde onlar gibi düşünüp yaşasak ekonomideki durağanlık dip yapar. Bizim risk iştahımız çok fazla.” diyerek gözlemlerini paylaştı.

İtalyanların Türkiye’yi inanılmaz ve zıtlıklar içinde bir ülke olarak gördüklerini anlatan Aydın, “Hindistan’la bizim aramızdaki farklılık, Avrupa ile Türkiye arasında da var. Ülkenin bir kısmında adı konmamış bir savaş var. Haklı bir mücadele veriyoruz. Ama diğer tarafta da hayat 24 saat devam ediyor. Mesela Diyarbakır’da bankalar olaylar sebebiyle çalışamadığından para gönderilemezken Malatya veya Trabzon’da her şey normal seyrinde devam ediyor. Yani evin bir odasında yangın sürerken diğerlerinde yaşam devam ediyor. Bu da ülkenin dinamizmini ve köklerinin sağlamlığını gösteriyor.” sözlerini kullandı.

Geçmiş burada işe yarıyor

“1000 yıllık geçmiş dediğimiz şeyin meyvelerini ve kültürünü yiyoruz.” diyen Aydın, düşüncelerini şöyle özetledi:

  • “Ben gelecekten umutluyum, alacak çok yolumuz var. Sadece üretime ve üretene destek gerek. Sadece tüketmek üzerine bir ekonomi yürümez. Devlet buna çalışıyor şimdi. Teşvikler doğru yere giderse yapılacak çok şey var. Allah bizi öyle bir konumda tutuyor ki stratejik konumumuz bizi tutuyor. Ruslarla geçenlere aramızda kriz çıktı, şimdi ticari olarak yeni açılımların arifesindeyiz. Anında her şey değişebiliyor.
aykar-7

Aykar Group Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Aydın, emlaknews.com.tr’nin kurucusu Hüseyin Belibağlı ile.

Amerika’nınki ateş gücü

  • Amerika silah gücüyle parasının arkasında. Eğer bu güç olmasa paraları hiçbir değer arz etmez. 200 milyonluk nüfusu ile dünyanı sömürüyorlar. Ama dünyanın ağırlık merkezi artık doğuya kayıyor.
  • Konumumuzun değerini daha iyi anlar olduk. Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye müdahale ederek kendi menfaatlerimizi ve güvenliğimizi takip ediyor olmamız, Amerika’nın gününü her geçen azaldığını ve bizimde buna karşılık her geçen bugün kuvvetlendiğimizi gösterir.
  • Yaşananlara baktığımızda Türkiye’ye bir meteor çarpmadığı kalmadı. Bu kadar kaosa rağmen ekonominin sağlamlığından ve köklerimizin sağlamlığından dolayı ayakta duruyoruz.

Tarih kitapları 15 Temmuz’da yeniden canlandı

  • 15 Temmuz’da en çok önemsediğim konu bizim tarih kitaplarında okuduklarımızı yaşamamız oldu. Demek ki ruhumuzdan bir kayıp yok. Devletin devlet olarak kalması ve milletin devletsiz bir anlam ifade etmeyeceğinin anlaşılması olmadı.
  • Suriyelilerin sığınağa bir ülke var ama Türkiye’nin gideceği bir ye yok. Bunu muhafaza edersek Allah bu milleti korur.
  • Bayrağa ve toprağa sahip çıkmak müşterektir, diğer farklılıklar ve özgürlükler üretimin temelleridir.
  • Dünya ekonomisinin geleceği Doğu ve Afrika’dadır. Global ekonomideki çıkmazları aşmak için daha çok çalışılması, katma değeri yüksek üretim yapılması, Afrika ve Doğu pazarlarına açılmak gerek.

Hüseyin Belibağlı/Emlaknews.com.tr

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Türkiye’de mutfak yok diyerek İtalya’dan Stosa’yı getirdi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek bunu kabul etmiş olursunuz.