Son zamlar ‘hükümet tarafından kollanan bu sektörlerin borç krizi faturalara mı yansıyor?’ sorusunu da beraberinde getirdi.
Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) 2008 ile 2018 yılları arasında döviz kuru cinsinden neredeyse hiç artmadı. 2008’de 742 milyar dolar olan GSYH 2018 yılına gelindiğinde 10 yılda sadece yüzde 5 artarak 784 milyar dolara yükseldi. Ancak buna karşılık özellikle enerji ve inşaat gibi sektörlerde borçluluk düzeyi korkutan seviyelere ulaşmış durumda.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre 2009 haziranından 2019 haziranına kadar geçen 10 yıl içinde inşaat sektörünün borcu 14,9 milyar dolardan 41,8 milyar dolara yükselerek tam yüzde 180 artmış oldu. Üstelik enerji sektöründe durum bundan daha beter.
Yine BDDK verilerine göre elektrik, gaz, su kaynakları üretim ve dağıtımını oluşturan sektörün 2009 haziranındaki kredi borcu 5,6 milyar dolarken 2019 haziranındaki kredi borcu 36,1 milyar dolara ulaştı. Bu süreçte dolar kurunda yaşanan sıçramalar da cabası.
ı- Elektrik üretimi
2- Bina inşaatı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre ocak ile temmuz ayları arasında en çok kapanan şirketler de aynı zamanda elektrik ve inşaat şirketleri. TOBB verilerine göre yılın ilk 7 ayında en çok kapanan anonim şirketler içinde enerji sektörü, 255 elektrik enerjisi üretimi şirketi ile başı çekiyor. Kapanan şirketlerin yüzde 18,9’u elektrik üretimiyle uğraşıyor.
En çok şirketin kapandığı ikinci faaliyet ise 136 şirketle ikamet amaçlı olan veya olmayan binaların inşaatıyla uğraşan şirketler. Kapanan anonim şirketlerinin yüzde 9,8’i bu sektörden çıkmış durumda.
11 Aralık 2018’de Türkiye’de ajanslara kamuya ait Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) hakkında bir haber düştü. Habere göre EÜAŞ’a borçlu olan elektrik üretim ve dağıtım şirketleri borcunu ödemediği için EÜAŞ’ın bu şirketlere ihtar çektiği bildirildi. Şehir içi elektrik dağıtım şirketleri ile Elektrik Üretim AŞ arasında faiz anlaşmazlığı yaşandı.
EÜAŞ’ın yüzde 2 yerine yüzde 4 faiz uygulama isteğine şirketler tepki gösterdi. Dahası EÜAŞ’ın bu şirketlerden 3,5 ila 4 milyar lira alacağı olduğu henüz yalanlanmadı. Öte yandan piyasa mekanizması içinde EÜAŞ ve BOTAŞ gibi kamu şirketleri buna benzer borçlarını tahsil edemedikçe kendi finansman maliyetleri artıyor. Bunun sonucu döviz kuru artmış olmamasına rağmen elektrik ve doğalgazda fahiş fiyat artışları yaşanıyor.
Öte yandan gerek enerji gerekse inşaat sektörü aynı zamanda kamu kesiminin ihaleler yoluyla yönlendirebildiği en temel sektörlerden. Türkiye’nin de ihaleleri ‘ahbap çavuş’ ilişkileriyle verdiği sır değil. Dünya bankasının 2018’de yayımladığı raporuna göre dünyada kamudan en fazla ihale alan inşaat şirketlerinde ilk 5 şirketin 4’ü Türk.
Dünyada kamudan en çok ihale alan 5 inşaat şirketi;
1- Cengiz Holding (Türkiye)
2- Limak Holding (Türkiye)
3- Kolin Grup (Türkiye)
4- Odebgracht SA (Brezilya)
5- Kalyon grup (Türkiye)
Veri kaynağı: Dünya Bankası
Bu şirketler her ne kadar inşaat şirketleri olsalar da zaman içinde holdingleşen yapılarıyla enerji sektörüne de el atmış durumdalar. Aynı zamanda Türkiye’nin de en büyük inşaat şirketlerini oluşturan şirketlerin hemen her birinin çift haneli sayılarda Hidroelektrik Santral (HES) projesi bulunuyor.
Kolin Grup: Hemen hepsi doğalgaz ve elektrik dağıtımıyla uğraşan toplamda 13 adet enerji şirketi var. Şirketlerin içinde Boğaziçi Elektrik Dağıtım gibi büyük şirketlerin yanı sıra AKKÖY enerji üretim AŞ gibi HES işletmecisi şirketler de bulunuyor.
Kalyon Grup: Bünyesinde Kalen Enerji adında bir enerji şirketi bulunuyor. Bu şirket eliyle 3 HES projesi tamamlanmış durumda.
Cengiz Holding: Holding’in 3 adet tamamlanmış, 4’ü ise devam etmekte olan 7 adet HES projesi bulunuyor. Şirket aynı zamanda elektrik ve doğalgaz dağıtımıyla da uğraşıyor.
Limak Holding: Holding’in bünyesinde Limak Enerji adı altında bir enerji şirketi barınıyor. Limak Enerji’nin işletmede olan 8 ve inşa halindeki 2 HES’i bulunuyor.
Tüm bunlar ışığında döviz kuru artmamasına rağmen yaşanan fahiş elektrik ve doğalgaz zamları akıllarda BOTAŞ gibi kamu şirketlerinin alacak tahsilatı yapamadığı için fiyat artışına mı gittiği sorularını doğuruyor.
Ozan Gündoğdu-BirGün
Türkiye’nin iki kara kutusu: Enerji ve inşaat