2024 yılı ilk çeyreğinde gerçekleşen ipotekli konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53 azalışla 27 bin 622’ye geriledi. Bu dönemdeki ipotekli satışların ise sadece 6 bin 569’u ilk el satış olarak gerçekleşti. Konut satışlarındaki bu düşüşün özellikle proje satışlarında çeşitli vadelerde senetli satışlara döndüğüne dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Günümüzde inşaatı tamamlanan bazı projelerde yüzde 50 gibi peşinatlarla, kalan tutarın 2-3 yıla kadar vade yapıldığı örnekler görüyoruz. Sabit taksit ile yapılan bu vadelendirmeler, alıcılar için çok cazip fırsatlar sunuyor. İnşaat maliyet endeksinin yıllık bazda yaklaşık yüzde 70 arttığını da dikkate alırsak, sabit ödeme önemli bir avantaj diyebiliriz. Özellikle de bu dairelerden bitmiş ve teslime hazır olanların hemen kiraya verilebilmesi de mümkün. Faizde beklemek yerine bitmiş projelerde konuta yönelmek bu dönem için iyi bir yatırım fırsatı sunuyor” dedi.
Konut kredilerinde aylık faiz oranının yüzde 3 seviyelerinin üstüne, yıllık bileşik faizde de yüzde 44 seviyelerine yaklaştığına değinen Özelmacıklı, “Örneğin bugün aylık yüzde 3,1 üzerinden 1 milyon TL, 120 ay vade ile kredi çekilse aylık taksit ödemeleri 31 bin 815 TL seviyelerinde oluyor. Lakin bu seviyeler yüksek görünse de artan enflasyonda rakamların hızla gerilediği de unutulmamalı. Hatta kredi faiz oranları düştüğünde yapılandırma ile daha düşük seviyelerde tekrar borçlanmak mümkün olabiliyor. Yeni projelendirilen veya inşaatları devam eden projelerde de her geçen gün maliyetler artıyor. Özellikle kredi faizlerinin yükselmesi sektörde ciddi bir nakit akışı sıkıntısına sebep oluyor” dedi.
Özellikle kredi imkanlarının kısıtlandığı bu dönemde inşaat sektörünün yabancılara konut satışına ihtiyaç duyduğunu ifade eden Özelmacıklı “Yabancılara konut satışında önemli bir düşüş görüyoruz. Özellikle TÜİK istatistiklerinde ilk çeyrek rakamlarına baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre konut satışları yüzde 48 azaldı. Konut satışları içinde yabancılara yapılan satışların payı ise sadece yüzde 2 seviyesinde. AB ortalamasının yüzde 8’in üstünde olduğu bir global pazarda payımız her geçen gün azalıyor. Ülkemizde döviz yatırımlarının neredeyse yarısı gayrimenkul sektöründen geliyor. Hem döviz ihtiyacı için hem de inşaat firmalarının nakit akışları için yabancıya satışa ihtiyacımız var. Uluslararası gayrimenkul yatırımcısı ile göçmenlerin karıştırılmaması gerekiyor. Bu başlıkların siyaset gündeminde çıkartılması lazım. Ülkemize döviz girişi sağlamak milli bir sorumluluktur. Vatandaşlık programları dışında Altın Vize gibi yenilikçi programlara ihtiyacımız var. Gün geçtikçe rakip ülkeler yatırım kolaylıkları ile öne çıkıyor. Hatta ülkemizden bazı vatandaşımız bile yurtdışından gayrimenkul yatırımlarına yöneliyor” dedi.
Luxera’dan 4 projeye kampanya!